Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ö.. A..’in mağdur Mustafa’ya yönelik eylemin sübutu kabul, cezayı azaltıcı tahrike ve takdire ilişen sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, yasal savunma şartlarının varlığına, tahrik indiriminin daha fazla olması gerektiğine ilişen, Cumhuriyet Savcısının sair nedenlere yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak,1- Sanık Ö.. A.. ve arkadaşları ile mağdur Mustafa ve arkadaşları arasında çıkan kavgada, sanığın bıçakla bir kez vurmak suretiyle mağduru batın üst bölgesinden batına nafiz dalağın alınmasına neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda; kavganın hareketli ortamında sanığın hedef gözetmeden bıçağını rastgele sallaması sonucu mağdurun yaralandığı, engel hal bulunmağı halde eylemi sürdürmediği, öldürme kastıyla hareket edildiğini gösterir kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/2-b-son, 29, 62. maddeleri uyarınca, ancak yaranın niteliği, zarar ve tehlikenin ağırlığı nedeniyle yukarı sınıra yakın temel ceza tayini suretiyle karar verilmesi yerine kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,2- T.C. Anayasası'nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri gereğince, sanık ve katılanlar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan yargılama gideri olarak tahsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık Ö. F. müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 18/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.