Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3965 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10588 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, düğünde takılan altınların düğünden hemen sonra baskıyla müvekkilinin elinden alındığını, davalının babasına ait evde davalının bekar kardeşi için alınan ziynetlerle birlikte muhafaza edildiğini, müvekkilinin, kardeşinin düğününde takmak için ziynetleri davalıdan istediğini, ziynetlerin kendisine verilmemesi üzerine evi terk ettiğini, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine karşı boşanma davası açtıklarını, eşyaların tespiti için yapılan başvuru sonucu çeyiz ve ev eşyalarının müvekkiline teslim edildiğini ancak ziynetlerin iade edilmediğini belirterek; 10 adet Adana Burması bilezik (1 tanesi 32 gr , 1 tanesi 26 gr, 8 adedi 25'er gr), 1 adet söz kelepçesi (18 ayar ve 15 gr), 1 adet set takımı (1 çift küpe, 1 kolye ve zinciri, 1 künye), 1 adet kolye ve zinciri, 17 adet çeyrek altın, 2 adet Cumhuriyet altını olmak üzere toplam değeri 34,286,00 TL olan ziynetlerin aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kız kardeşinin kına gecesine katılmak üzere evden ayrıldığını, bir daha geri dönmediğini, düğünde takılan takıların tamamının davacının uhdesinde olduğunu, diğer taraftan, düğünde müvekkiline takılan altınların müvekkiline ait olduğunu, davacının bu altınlarla ilgili talep hakkının bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanına alamadığı, ziynetlerin davalıda kaldığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile; 8 adet 22 ayar bilezik (20.200 TL), 14 ayar bilezik (söz bileziği) 990 TL, bir adet 14 ayar set takımı (2.500 TL), bir adet 14 ayar kolye ve zincir (660 TL), iki tane çeyrek altın (342 TL), iki tane cumhuriyet ziynet altın (1.368 TL)'nın aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 26.060,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; bunun mümkün olmaması halinde değerinin nakden tahsili talebine ilişkindir.Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Bu bağlamda mahkemece, düğünde hem davacı kadına, hem de davalı kocaya takılan takıların, davalıda kaldığı ispat edilenler yönünden davacıya iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, karar tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.Yine, İİK'nın 24/4. maddesinde de; taşınır tesliminde aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cins, nitelik ve gram ağırlığı gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerektiği belirtilmiştir.Gerek tefhim edilen ve tutanakla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda, hüküm altına alınan eşyanın yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkartmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Hüküm, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye gönderme yapılarak kurulamaz.Somut olayda; iadesine karar verilen 8 adet bileziğin, 1 adet söz bileziğinin, bir adet set takımının, bir adet kolye ve zincirin kaç gram olduğu hükümde belirtilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gramlarının hükümde ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere aykırı olacak ve infazda tereddüt yaratacak biçimde ziynetlerin gramı gösterilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.