Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3956 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3729 - Esas Yıl 2012





Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhinde, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tasarrufun iptaline ilişkin ilamına dayalı olarak, ilamların icrası yolu ile takibe başlanılmış, örnek 4-5 nolu icra emrinin tebliği üzerine, borçlu İcra Mahkemesine başvurarak, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. İcra mahkemesi ilamın gayri-menkulün aynına ilişkin olduğu, kesinleşmeden icra olunamayacağı gerekçesi ile talebin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekilince temiz edildiği anlaşılmaktadır.HMK'nın 367/2. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra edilemezler. Buna karşılık gay-rimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara yönelik) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur.Somut olayda, takip dayanağı ilam İİK'in 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin bir ilamdır. Aynı Yasa'nın 283. maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını isteyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu niteliktedir. HMK'nın 367/2. maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmaz.Bu durumda mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptali yönünden hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇAlacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'in 366 ve HUMK'un 438. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.