Taraflar arasındaki davadan dolayı Kandıra Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 19.11.2013 gün ve 2013/95 Esas 2013/722 Karar sayılı hükmün süreden reddine ilişkin olan 18.06.2014 gün ve 6868-12018 sayılı kararda maddi hatanın düzeltilmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava; tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.Davacı; mirasbırakanı "H.. İ.. S.."'ın kayden maliki olduğu 459 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adının "İbrahim" şeklinde yer aldığı gerçekte murisinin nüfus kaydında adının "H.. İ.." ve "Kandıra 1339 doğumlu" olduğunu ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuş yargılama sırasında ise 1149, 1150, 1152, 1249, 1258, 1271, 1381, 1248, 1590, 2031, 2032, 1444, 1460, 1470, 1489, 1503, 1509, 1526, 1554, 1559, 1561, 1411, 1723, 1035, 1040 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de aynı şekilde tapu kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir.Mahkemece; tapu kaydında adın düzeltilmesine yönelik iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, doğum yeri ve tarihine yönelik istek yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairece; hükmün davalı vekiline 10.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin 20.01.2014 günü verildiği, bu durumda, 8 günlük yasal temyiz süresinin geçtiği gerekçeyle (6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nun 432/4. maddesi ve Yüksek Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.06.1990 tarih ve ¾ sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteğinin süreden reddine, karar verilmiştir.Her ne kadar sulh hukuk mahkemesinde verilen kararların temyizi üzerine ittihaz edilen Yargıtay ilamı aleyhine karar düzeltme olanağı mevcut değil isede HMK 183 ve 304.(HUMK 80 ve 459 mad) maddelerinde de açıklandığı gibi rakama ve sayıya ilişkin hataların daima düzeltilebileceği ve olayda hesap hatası olarak günler sayılırken son günün tatile rastladığı gözden kaçırılarak davalı vekilinin süre aşımından dolayı temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşıldığından bu defa yeniden incelenerek, hükmün davalı tarafa 10.1.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 6100 sayılı HMKnın 93 maddesinde düzenlenmeye göre resmî tatil günleri, süreye dâhil olup, sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceğinden kararın yasal 8 günlük süre içerisinde 20.01.2014 tarihinde temyiz edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse davalının temyiz isteğinin süresinde olduğu açık olup, işin esasına girilerek yapılan inceleme neticesinde;Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; dava konusu 459 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davacının mirasbırakanının kimlik bilgilerinin eksik yer aldığı saptanmak suretiyle anılan parsel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Davalı tarafın öteki temyiz itirazlarına gelince; davacı taraf, dava dilekçesinde 1149, 1150, 1152, 1249, 1258, 1271, 1381, 1248, 1590, 2031, 2032, 1444, 1460, 1470, 1489, 1503, 1509, 1526, 1554, 1559, 1561, 1411, 1723, 1035, 1040 parsel sayılı taşınmazlar hakkında herhangi bir talepte bulunmadığı halde yargılama sırasında anılan parseller yönünden tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunulması sebebiyle HMK'nun (Hukuk Muhakemeleri Kanununun) 319.maddesinde düzenlenen iddianın genişletilmesi yasağı gözetilmeksizin bu parseller yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Anılan hususlar davalının maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalının düzeltme isteğinin HMK 183 ve 304.( HUMK 80 ve 459 mad) maddeleri gereğince kabulüne, Dairenin 18.06.2014 tarihli, 2014/6868 Esas, 2014/12018 Karar sayılı temyiz isteğinin süreden reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19.11.2013 günlü ve 2013/95 Esas, 2013/722 sayılı kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.