MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkak.. aralarındaki istihkak davasının reddine dair ...İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.11.2013 gün ve 796/1177 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı 3. kişi vekili, davalı alacaklı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.09.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın Mahal Mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı üçüncü kişi vekili. İcra Müdürlüğü’nün 2011/8116 sayılı takip dosyasında davacı üçüncü kişinin faaliyet adresinde 07.03.2012 ve 26.04.2012 tarihlerinde iki ayrı haciz yapıldığını, mahcuzların ve haciz adresinin borçlunun faaliyet adresi ile ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinin de başka bir yerde tebliğ edildiğini, borçlu ve davacı şirketler arasında organik bağ da bulunmadığını, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına kabul edilmesi gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, takibe konu borcun işçilik alacağından kaynaklandığını, alacaklıdan mal kaçırmak için borçlu şirketin tasfiyeye girdiğini, hemen sonra üçüncü kişi şirketin kurulduğunu ve aralarında organik bağ bulunduğunu, aynı alanda faaliyet gösterdiklerini ve borçlu şirket yetkililerinin haciz mahallinde hazır bulunduklarını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: davacı üçüncü kişinin sunduğu bir kısım faturanın hacizli eşyalara uyduğu, ancak diğerlerinde ayırt edici özellikler yazmadığı için karşılaştırma yapılamadığı, ödeme ile ilgili kayıtların tespit edilemediği, ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin olmadığı, diğer yandan davacı üçüncü kişi şirketin borçlu şirketin tasfiyeye girmesinden ve takibe konu işçilik alacağı ile ilgili davanın da açılmasından kısa bir .//..süre önce kurulduğu, iki şirket arasında organik bağ bulunduğu, aynı alanda faaliyet gösterdikleri, diğer yandan dava konusu haciz sırasında borçlu şirket yetkilisinin hazır bulunduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ve tazminat yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-26.04.2012 günlü hacze yönelik istihkak iddiasının temyiz incelemesinde:2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 4949 sayılı Yasa'nın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa'nın yürürlüğe girdiği 30.07.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000.- TL’sını geçmesi gerekir.İİK'na 4949 sayılı Yasa'nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı'nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On milyon TL (10,00.-TL)' sını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.Buna göre hesaplama yapıldığında 2013 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.240,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır.İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.Somut olayda temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240,00.-TL’sının altındadır.Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddine,2-07.03.2012 günlü hacze yönelik istihkak iddiasının temyiz incelemesine gelince:a)-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,b)-Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında İİK'nun 97/13. maddesi kapsamında alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olmuştur ve bozma nedenidir.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca davacı üçüncü kişi vekilinin ve davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadelerine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.