Davacı vekili dava dilekçesinde davacının iş akdinin haksız feshedilmesi nedeniyle Mahkeme'nin 2005/1092 esas sayısına kayden açılan işe iade davasının kabul edildiğini, kararın Yargıtay aşamasından geçerek onandığını, davalının davacıyı süresinde işe başlatmaması nedeni ile verilen karar gereğince hüküm altına alınan 4 aylık işe başlatmama tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süre ücretinin tahsili amacıyla Üsküdar 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/13716 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, davacının aylık net 850.-TL. ücret aldığını, bu nedenle takibe yapılan itirazın iptali ile takibinin devamına, itirazın haksız olması nedeniyle davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili işe iade kararı sonrasında davacının yapmış olduğu başvuruya hitaben gönderilen 22.09.2006 tarihli ihtarname ile aynı şartlarda derhal işe başlayabileceğinin kendisine bildirildiğini, davacıya bu ihtarnamenin 26.09.2006 tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen davacının izinsiz ve özürsüz 27-28-29 Eylül 2006 tarihlerinde işe gelmediğini, buna rağmen iş akdinin feshedilmeyerek 5 Ekim 2006 tarihli ihtarname ile var ise özür veya mazeretini 1 gün içinde bildirmesinin istendiğini ancak davacının buna da cevap vermediğini, bu nedenle iş akdinin devamsızlıktan haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının tebliğatı 2 Ekimde 2006 tarihinde öğrendiği kabul edilse bile işyerine gelip yetkililerle görüşmediğini, kapı önünde makine bölümündeki arkadaşları ile görüşerek gittiğini, asgari ücret aldığını, bu nedenle taleplerin yersiz olduğunu beyanla davanın reddi ile davacının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının 18.09.2006 tarihinde çekmiş olduğu ihtarname ile işe iade talebinde bulunduğu, iş bu ihtarnamenin davalıya tebliğinden sonra davalı tarafça cevaben 22.09.2006 tarihli ihtarın gönderilerek şirket nezdinde aynı koşullar altında ihtarın tebliğinden itibaren derhal işe başlayabileceğinin bildirildiği bu ihtarnameden sonra çekilen 05.10.2006 tarih ve 20.10.2006 tarihli ihtarnamelerle davacının devamsızlık gösterdiğinden bahisle iş akdinin feshedildiğine dair ihtarname gönderildiği, davacıya gönderilen işe davet ihtarının muhatap olan davacının adresinde geçici mi yoksa sürekli mi olarak bulunmadığının usulüne uygun tespit edilmemesi ayrıca en yakın komşusu olan şahsın isminin tebliğ şerhinde bulunmaması nedeni ile geçersiz olduğu, tanık beyanlarından davacının usulsüz tebliğden sonra bu durumu öğrenmesinden itibaren süresinde işyerine başvurduğu ancak daha önceki iş akdinin feshedildiği koşullardan daha ağır koşullarda çalıştırılması talep edildiğinden bahisle işe başlamadığı gerekçesi ile davacının ücretinin net 520.000-TL. olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının işe iade davasının kabulü üzerine süresinde davalı işverene başvuruda bulunup bulunmadığı ve icra takibine konu alacakları talep edilmek sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamına, özellikle dinlenen tanık anlatımlarına, davacının tek tanığının bilgi ve görgüsünün davacıdan duyduklarına dayanmasına göre davacı kendisine düşük ücret teklif edildiği için işe başlamadığı iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu hali ile davacı iş akdinin feshi geçerli hale geldiğinden icra takibine ve davaya konu ettiği işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretini talep edemez. Mahkemece davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.