Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3900 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7970 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağının, bedeli paylaşıma konu geminin karıştığı kaza sonucunda, kurtarma ve yardım alacağından oluştuğunu, bu alacağın kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 1235. maddesi uyarınca öncelikli olduğunu, buna rağmen 1. derecenin 5. sırasına alınmasının yasaya aykırılık teşkil ettiğini, alacak tutarının ilk sırada yer alan yediemin ücretinden alınarak müvekkiline verilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Şikayet olunan vekili, müvekkili alacaklarının da aynı Yasa'nın 1235, 1236 ve 1247 maddeleri uyarınca öncelikli olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece dosya kapsamına göre; alacağın likid ve belirlenebilir bir ücret alacağı olmadığı gibi eski TTK zamanında yapılmış kurtarma ve yardım işlemi olduğundan, alacağın varlığı ve miktarı için genel mahkeme yargılaması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, iş bu kararın Dairemizin 02.05.2013 tarih ve 2013/2086 E., 2848 K. sayılı ilamıyla "şikayetçinin isteminin alacağın öncelikli ödenmesine ilişkin olup, yargılama görevininde icra mahkemesine ait olacağından" bahisle bozulması üzerine, davanın İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin yeni esasına kaydetdiği ve yapılan yargılamada davalının payının davacıya isabet ettiği oranında iptali ile davacıya 1. sırada ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.1) 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde; hükmün, iki tarafın iddia ve savumalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplam delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK'nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir sözleşme tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkemece kararın gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak şikayetin kabulüne karar verilmiş ise de, HMK'nın 297/1-c ve 2. maddeleri uyarınca hükmün gerekçe kısmında, gerekçe yazılı bulunmadığından, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.2)Bozma nedenine göre, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün, şikayet olunan vekili yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.