MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetKamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 125/3-a, 43/2, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,Kamu malına zarar verme suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 265/1, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasınaDosya incelenerek gereği düşünüldü:K...B...Jandarma Komutanlığında er olan ve olay günü resmi olarak görev yapan mağdurların, gece saatlerinde meydana gelen bir olaya müdahalede bulundukları sırada, söz konusu olaya karışan sanığın, mağdurlara hitaben ''siz kimsiniz, şerefsizler'' şeklinde sözlerle hakaret ettikten sonra kendisine müdahalede bulunmak isteyen mağdurlara yumruk ile saldırmak suretiyle mağdurların görevlerini yapmalarına engel olacak nitelikte cebir sergilediği ve zor kullanma yetkilerini kullanan mağdurlar tarafından devriye aracına bindirilen sanığın, ekip aracının camını, görgü tespit tutanağında belirlendiği şekilde kırdığı, bu şekilde sanığın, üzerine atılı olan suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;Oluşa, sanığın savunmalarına, görgü tespit ve olay tutanaklarına, mağdurlar ile tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin kamu görevlisine görevi dolayısıyla hakaret, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarını oluşturduğuna yönelik kabullerde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın, üzerine atılı olan görevi yaptırmamak için direnme suçunu, birden fazla kamu görevlilerine yönelik olarak gerçekleştirmek suretiyle ve suçun yasal tanımında yer alan ve hukuksal anlamda tek bir fiili oluşturan davranışları, görevini ifa eden kamu görevlilerine karşı görevlerini yaptırmamak için gerçekleştirmiş olması nedeniyle aynı nev’iden fikri içtimaın koşulları gerçekleşmiş bulunduğundan,sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve hakaret eylemini alenen gerçekleştirmesine rağmen 125/4 maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.