MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/07/2012NUMARASI : 2012/292-2012/431Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK. nun 688. maddesi uyarınca vade bononun unsurlarından olsa da aynı kanunun 689/2. maddesi gereğince vadesi gösterilmemiş bir bono, görüldüğünde ödenmesi şart bir bono sayılır. TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 616. maddesine göre ise görüldüğünde ödenecek bononun tanzim tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenmek üzere ibrazı zorunludur. Bir başka anlatımla vade unsurunu taşımayan senedin, TTK'nun 616. maddesinde belirtildiği üzere görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksiklik senedin bono olma vasfına etkili değildir. Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olması zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmaz. Senedin süresi içinde, yani keşide tarihinden itibaren bir yıl içinde ibraz edilmemesi vadenin geçirilmesi hükmünde olup, bu halde rücu hakkı düşer. Yani bono borçluları olan cirantalara ve avalistlere müracaat edilemez. Fakat zamanaşımı süresi dolmadıkça senedi tanzim eden borçlu sorumlu kalır.(Poroy/Tekinalp; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15.bası, s.121, İstanbul 2001)Somut olayda, icra takibini yapan alacaklı takip dayanağı bononun lehtarı olup, bonoyu tanzim eden borçlu ı yönünden takip hakkı vardır.O halde mahkemece, borçlunun sair şikayet ve itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.