Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3878 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2985 - Esas Yıl 2012





ÖZET: ANATAŞINMAZIN ORTAK YERLERİNE ELATMANIN ÖNLENME­SİNE VE ONAYLI MİMARİ PROJEYE AYKIRILIKLARIN ESKİ HALE GETİ­RİLMESİNE İLİŞKİN DAVALAR MÜLKİYET HAKKINA DAYANILARAK AÇILMASI ZORUNLU OLUP, KAT MALİKİ OLMAYAN YÖNETİCİNİN MÜLKİYET HAKKI İLE SIKI SIKIYA BAĞLANTISI OLAN MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ VE PROJEYE AYKIRILIKLARIN ESKİ HALE GETİRİLMESİ DAVASI AÇMA YETKİ VE GÖREVİ BULUNMAMAKTADIR.Dava dilekçesinde, ortak yere elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ta­rafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:Dava dilekçesinde, kat mülkiyetli anayapının ortak yerlerine elatmanın önlenmesi ve onaylı mimari projesine aykırı değişikliklerin eski hale getirilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Anataşınmazın ortak yerlerine elatmanın önlenmesine ve onaylı mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesine ilişkin davalar mülkiyet hakkına dayanılarak açılır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35. maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davası açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Ancak kat mül­kiyetinin özelliği itibarıyla uygulamada kat maliki olmayan yönetici, kat ma­likleri kurulu tarafından özellikle yetkilendirilmiş olması halinde böyle bir da­vayı açabilir.Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile özellikle tapu kayıtlarının ince­lenmesinden; davacı yöneticinin kat maliki olmadığı, kat malikleri kurulu ta­rafından bu davayı açmak üzere kendisine yetki de verilmediği anlaşıl­maktadır. Buna göre mahkemece, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ol­duğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek ha­linde temyiz edene iadesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.