Uyuşturucu madde ihraç suçundan sanıklar R. ve S. hakkında B.köy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonucu, 09.06.2010 tarihinde 2008/162 esas ve 2010/146 karar sayı ile değişen suçun niteliğine göre uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sanık R. hakkındaki hükmün onanması ve sanık S. hakkında-ki hükmün bozulması isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 27.01.2011 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.GEREĞİ görüşülüp düşünüldü1- Sanık R. hakkında uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı verilmeden uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü kurularak CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,2- Sanık S. ile ilgili olarak;a. Sanıklar R ile S'nin ifadelerinde birbirlerini tanımadıklarını söylemeleri karşısında; sanık S'nin parmak izi örneği alınıp, uyuşturucu maddenin bulunduğu poşetler üzerindeki koli bantlarından elde edilen izler ile karşılaştırması yapılarak, koli bantlarının iç yüzeylerindeki parmak izlerinin sanık S'ye ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nden rapor alınması,b. Sanık R'nin cep telefonu kayıtlarında tespit edilen mesajların Türkçeye tercümesinin yaptırılarak, olayla ilgili olduğu tespit edildiği taktirde bu mesajların gönderildiği telefon numarasının sanık S. tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılması,c. Yöntemine uygun biçimde karşılaştırmaya esas olacak belgeler sağlanarak, Adli Emanetin 2008/6748 sırasında kayıtlı sanık R'nin ajandasından kopartılan sayfadaki yazıların sanık S'ye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,Daha sonra tüm deliller birlikte tartışılarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, afiş veri tabanında kayıtlı parmak izi örnekleriyle yapılan kıyaslama sonucu kolluk görevlilerince düzenlenen rapora dayanılarak, eksik araştırma ile hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.