Dosya incelenerek gereği düşünüldü:5271 Sayılı CMK'nın 42. maddesinin 1.fıkrasında yer alan “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın eşi nin 17.10.2012 tarihli dilekçesinde belirttiği eski hale getirme ve yeniden temyiz hakkı verilmesi istemi üzerine, yerel mahkemenin 19.10.2012 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede,7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca, kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap adına tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz ise tebligat evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine imza mukabilinde teslim edilip muhatabın kapısına ihbarname yapıştırılması, durumu muhatabın komşusuna bildirilmesinin gerektiği, tebligat işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü'nün 28. ve 30. maddeleri uyarınca ise tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından araştırılarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi azasından birine veyahut zabıta amir veya memuruna imza karşılığında teslim etmesi, tüzüğe ekli 2 numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi, gösterilen adresteki kapıya yapıştırması ve durumu, muhataba bildirmesi gerektiği halde, gerekçeli kararın 02.07.2012 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin evrakta, sanığın adreste bulunmama sebebini beyan eden komşusunun imzasını bulunmadığı, bu nedenle söz konusu tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.Açıklanan gerekçelerle sanığın 12.10.2012 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın temyiz isteminin reddine dair 18.10.2012 tarihli ek karar kaldırılarak ve sanığın eşi E.in 17.10.2012 tarihli eski hale getirme isteminin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;Katılana ait kredi kartı hesabından, sanığın cep telefonuna değişik zamanlarda her defasında 44 TL. olmak üzere kontör yüklemesi yapıldığının tespit edildiği olayda, sanığın katılana ait kredi kartı hesabından, sanığın cep telefonuna değişik zamanlarda her defasında 44 TL. olmak üzere kontör yüklemesi yapıldığının tespit edildiği olayda, sanığın “telefonuma belirli aralıklarla kontör geldiği doğrudur, ilk anda bonus şeklinde geldiğini düşündüğümden bu kontörleri kullandım, kontör gelmeye devam edince A.müşteri hizmetlerini aradım, bana bir kredi kartı numarasından telefonuma kontörlerin yüklendiği, bu kontörleri ancak talimatı veren kişinin iptal edebileceği söylendi, ben bir yanlışlık olabileceğini düşündüm, ancak kontörleri iade etmeyip kullandım” biçimindeki anlatımları ile üzerine atılı suçu işlemediğini savunduğu, Türkiye İş Bankası Taksim Şubesinin 11.01.2012 tarihli yazısında “09.06.2009 - 08.09.2009 tarihleri arasındaki kontör yüklemelerinin A.eşikaltı otomatik kontör yüklemesi kanalı ile, 09.01.2009, 11.02.2009 ve 05.12.2009 tarihlerinde yapılan kontör yüklemelerinin ise standart POS satış kanalından gerçekleştiğinin düşünüldüğünün” belirtildiği, A. İletişim Hizmetler A.Ş.nin 17.01.2012 tarihli yazısında sanığın “2009 yılı içerisinde müşteri hizmetleri yetkilileri ile çeşitli görüşmelerinin olduğu, ancak zamanaşımına uğramış olduğu için görüşme kayıtlarının sistemlerinde bulunmadığının” bildirildiği, hangi tarihten itibaren katılanın kredi kartı hesabından sanığın telefonuna kontör yüklemelerinin başladığı konusunda katılanın beyanları ile banka yazıları arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında,Katılana ait kredi kartı hesabından, sanığın cep telefonuna yapılan kontör yüklemelerinin tam olarak hangi tarihten itibaren başladığı, her işlemin hangi yöntemle yapıldığı, yüklenen kontör miktarının toplam bedelinin ne olduğunun tespit edilmesi, bu konularda ilgili bankadan ve GSM şirketinden daha detaylı bilgilerin temin edilmesi sanığın, katılana ait kredi kartı bilgilerini ele geçirerek sahte bir kredi kartı üretip üretmediği, X bankası bankametiklerinden, çağrı merkezinden veya internet bankacılığını kullanarak kendi cep telefonuna kontör yüklenmesini sağlayıp sağlamadığının araştırılması, gerektiğinde bilişim ve bankacılık konularında uzman bilirkişinin oy ve görüşünün alınması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yetersiz gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdafii ile sanığın eşi E.nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, sanık müdafii ve sanığın eşi infazın durdurulması isteminde bulunduklarından, hükmün İNFAZININ DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse sanığın salıverilmesi için O yer Cumhuriyet Savcılığına yazı yazılmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bilgi verilmesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.