MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkak... Varlık Yönetim A.Ş. ile ... Faktoring Hizmetleri A.Ş. ve müşterekleri aralarındaki istihkak davasının reddine dair ...7. İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili ... ... geldi. Karşı taraftan ...vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi gereği düşünüldü:K A R A RDavacı 3. kişi vekili, müvekkili şirketin, ... T.A.Ş.'den, borçlusu ... Tekstil A.Ş. olan ve ...10.İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı icra dosyasında takibe konu edilen alacakları devir ve temlik aldığını, bu alacağın teminatına konu olan ipotek hakkının paraya çevrilmesi ile ilgili olarak ... 7. İcra Müdürlüğü'nün ... Tal. Sayılı icra dosyasından yapılan satış neticesinde, ... T.A.Ş.'nin halefi olarak tüm iktisadi bütünlüğü ile birlikte ipotekli iki adet fabrika binasının alacağa karşılık olarak satın alındığını, ihalesi yapılan gayrimenkullerden birinin, ... İli ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada 3 parselde tapuya kayıtlı fabrika binası olduğunu, yapılan ihalenin kesinleştiğini ve mülkiyetin müvekkiline geçtiğini, bu gayrimenkulün tapu kaydında, 30/09/2013 tarih ve ... yevmiye numarası ile satışa konu ipoteğin teferruatı olarak, bir kısım makine ve teçhizatların kayıtlı olduğunu, TMK'nun 862 ve 686 maddelerine göre, ipotek hakkı, gayrimenkuller ile birlikte, gayrimenkullerin tapu siciline tescil edilmiş bulunan teferruatlarını da kapsayacağını müvekkilinin ihalede gayrimenkulü bir bütün olarak satın almış olup, tapu siciline şerh edilmiş bulunan teferruat listesinde makine ve teçhizatların da mülkiyetinin müvekkili firmaya geçtiğini, borçlu firma yetkilisi ....//..tarafından, 07/07/2014 tarihinde alacaklısı oldukları ... 10. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına dilekçe ile başvurularak, borçlu ... Tekstil A.Ş.'ye ait olan ve ipotekleri kapsamında yer alan teferruat listesine kayıtlı olan bir kısım menkullerin, ...'ın şahsi borcu nedeniyle, kendisinin yokluğunda haczedilip, ... 9. İcra Müdürlüğü'nce satıldığının öğrenildiğinin bildirildiğini, müvekkili firmanın ipoteğin tesis tarihinden itibaren, İİK'nun 96/1 maddesi uyarınca, rehin hakkı sahibi olarak, ipoteğe ve ipotek teferruatına konu gayrimenkulü satın alan firma olduğu için, mülkiyet hakkına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunma yetkisine sahip olduğunu, ilgili icra dosyası incelendiğinde, ipotek teferruatı kapsamında yer alıp, mülkiyeti müvekkiline ait bulunan menkul malların, 84.000 TL bedelle üçüncü kişi ... Tekstil Ltd. Şirketi'ne ihale edildiğini, ihalenin kesinleştiğini ve teslim işlemlerinin yapıldığının görüldüğünü, ihale edilen malların müvekkili firmaya ait olduğunu, İİK'nun 97/9 ve 10. bentlerine göre, “kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açabilir.” hükmünün yer aldığını ileri sürerek, satış işlemine konu menkullerin müvekkili firmaya ait olduğuna ilişkin istihkak iddialarının kabulü ile, eğer bu iddiaları kabul olmaz ise, satış bedeli üzerinden istihkak iddialarının kabulüne satış bedelinin müvekkiline ödenmesine, kötü niyetle hareket eden davalıların tazminat ödemeye mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, müvekkili tarafından 50.000 TL bedelli çekten kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile ... 9.İcra Müdürlüğü'nün 2013/3818 esas sayılı dosyası ile, borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçluların adreslerinde fiili haciz ve muhafaza işlemlerinin yapıldığını, haczedilen taşınırların satışa çıkarıldığını, 02/06/2014 tarihinde yapılan 1. açık arttırmaya birden fazla katılımcının iştirak ettiğini ve birinci arttırmada mahcuz makinelerin, 84.000 TL bedelle ... Tekstil Ltd. Şirketi'ne ihale edildiğini, ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin depo edilip, vergilerin yatırıldığını ve neticede yapılan ihalenin usulüne uygun olarak kesinleştiğini, bu aşamaya kadar davacı şirket tarafından ipotek alacaklısı olarak icra dosyasına herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmadığını, bu itibarla davacının açmış olduğu istihkak davasının hiçbir hukuki mesnedinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile davacının tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.Davalı ihale alıcısı vekili, müvekkili şirketin iyi niyetli üçüncü kişi olarak ihaleye katıldığını, en yüksek teklifi veren müvekkili firmaya mahcuz makinelerin ihale edildiğini, müvekkili firmanın ihale bedelini de icra dosyasına ödediğini, ihalenin kesinleşmesine müteakip mahcuz malların teslim alındığını, mülkiyetin ihale ile birlikte alıcıya geçtiğini, satış konusu malın mülkiyeti ile ilgili olarak alacaklı, borçlu ya da üçüncü kişilerin birbirleri arasında olan hukuki münasebetlerin ihale alıcısını ilgilendirmeyeceğini, müvekkilinin ihale ile malları satın aldığını, ihalenin kesinleşmesi ile birlikte malların zilyetliğinin müvekkiline devredildiğini, bu aşamadan sonra davacının başvurabileceği iki hukuki yolun bulunduğunu, bunlardan birincisinin ihale bedeli henüz alacaklıya ödenmemiş ise, bu bedel üzerine istihkak davasını yöneltmek, ikinci yolunun ise bu bedel alacaklıya ödenmiş ise, bu defa alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme davası açmak olduğunu, İİK'nun 97/9. fıkrasındaki düzenlemenin, satışın icra takibi dışındaki kişilere yapılması halini öngördüğünü, alacaklıya mahcuzun satılması durumunda zaten kendisine bir bedel ödenmesinin düşünülemeyeceğini, İİK'nun 97/10. maddesinde dahi, üçüncü kişilere yapılan satış düzenlenmekte olup, dava sonuna kadar bedelin alacaklıya ödenmesine engel olunmasının hedeflendiğini, İİK'nun 134. maddesi gereğince, icra dairesi tarafından taşınır kendisine ihale edilen alıcının, o taşınırın mülkiyetini iktisap etmiş olacağını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin, mahcuzların mülkiyetini ihale anında kazandığını, ihalenin de kesinleştiğini, müvekkilinin ihale ile kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddi ile davacının tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın mülkiyetin tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenmesi mümkün olmadığı gibi, davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların istihkak davasında ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK'nun 33. maddesi uyarınca, "hukuki tavsif hakime aittir." Eş anlatımla, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar.Davacı 3. kişi vekili, 09.07.2014 tarihli dava dilekçesinde, terditli biçimde talebini sıralamış ve satışa konu menkullerin müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddialarının kabulünü, eğer bu talep, ihalenin kesinleşmiş olması sebebiyle, kabul görmez ise, satış bedelinin müvekkiline ödenmesini istemiştir.Uyuşmazlık, İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece yapılacak iş, varsa noksan harç tamamlattırılarak ve iddia ve savunma çerçevesinde tarafların tüm delilleri toplanarak, basit yargılama usulü tatbik edilerek, ihalenin feshi davası sonucu da gözönünde bulundurularak, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan yazılı biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı 3. kişi yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı (3. kişi)'ye verilmesine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.