Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3848 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 1326 - Esas Yıl 2012





ÖZET: TEVLİYET GÖREVİNİN ALINABİLMESİ İÇİN, VAKFEDEN İLE SOYBAĞININ İSPATLANMASINDAN SONRA VAKFİYEDE ÖNGÖRÜLEN ŞART­LARIN GERÇEKLEŞMESİ GEREKİR. TEVLİYETİN TESPİTİ DAVASI AÇABİLMEK İÇİN ÖNCELİKLE VAKIF EVLADI OLDUĞUNUN TESPİTİNİN YAPILMASI GİBİ BİR ÖNŞART DA BULUNMAMAKTADIR. MAHKEMECE DAVAYA KONU VAK­FİYE, TEVLİYET LİSTESİ VE DAYANAKLARI VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜ­ĞÜ’NDEN GETİRTİLİP TARAFLARIN GÖSTERECEĞİ TÜM KANITLAR TOPLAN­DIKTAN SONRA KONUSUNDA UZMAN BİR BİLİRKİŞİ RAPORU ALINARAK, VAKFİYEDEKİ TEVLİYET İÇİN ÖNGÖRÜLEN DURUMA GÖRE OLUŞACAK SONUÇ DOĞRULTUSUNDA BİR KARAR VERİLMELİDİR.Dava dilekçesinde, tevliyete müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde, Ç… A… P… Vakfı’nın tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davacının henüz vakıf evladı olduğunun sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar ve­rilmiştir.Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının Beyoğlu Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/234 Esas 2011/172 Karar sayılı ilamı dava konusu vakfın galleye müstahak vakıf evladı olduğuna karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Tevliyet görevinin alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Davacı, dava konusu vakfın vakfedeni ile yukarıda belirtilen mahkeme kararı ile soybağını ispat­lamıştır. Bundan ayrı tevliyetin tespiti davasını açabilmek için öncelikle vakıf evladı olduğunun tespitinin yapılması gibi bir ön şart da bulunmamaktadır. Mahkemece davaya konu Ç… A… P… Vakfı’na ait vakfiye, tevliyet listesi ve dayanakları Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden getirtilip tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplandıktan sonra konusunda uzman bir bilirkişi raporu alınarak vakfiyedeki tevliyet için öngörülen duruma göre oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ol­duğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BO­ZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.