Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.10.2003-14.08.2006 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.KARAR1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 01.10.2003-14.08.2006 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı iddiasına dayalı Kuruma bildirilmeyen 01.10.2003-23.02.2005 tarihleri arasında çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece tanık anlatımları ile hizmet cetvelindeki sigortalılık süresinin uygunluk gösterdiğini davacının 23.02.2005 tarihinden önce davalı işyerinde çalıştığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.Davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1 999/21 -549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 01.10.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.Yapılan incelemede davalı işyerinden 2005 yılında 306 gün, 2006 yılında 210 gün bildirim olduğu 15.08.2006 tarihinde davacının çıkışının gösterildiği tanık Günay’ın davacının ev komşusu, tanık Morgül’ün davacının kardeşi olup bordro tanığı olmadıkları, bordro tanığı olan Emine ile Lütfi’nin davacının işe giriş tarihi ile ilgili bilgi vermedikleri, bordo tanığı olan Safiye’ nin davacının 2005 yılında işe girdiğini beyan ettiği, tanık beyanlarının birbiriyle çeliştiği, giderek hükme esas alınacak nitelikte olmadığı görülmektedir.Yapılacak iş; dosya içerisinde bulunan davalı işyerinden verilen 20012005 dönemine ait dönem bordrolarında birden ziyade çalışanların olduğu nazara alınarak diğer bordro tanıklarının beyanlarına başvurarak tüm deliller bir arada değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.