Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendi ve gereği görüşüldü:Dava ve temyize konu 738 ada 10 parsel sayılı taşınmaz malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir. Davacı hazinenin taşınmazın malik hanesinin doldurulması için hasımsız olarak açtığı davaya Vakıflar İdaresi Abdullah adına kayıtlı vakıf kaydına dayanarak katılmıştır. Mahkemece davacı hazinenin davasının reddine, katılan davacı Vakıflar İdaresi’nin davasının kabulü ile dava konusu 738 ada 10 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin Abdullah Vakfı adına doldurularak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 738 ada 10 parsel sayılı taşınmazın katılan davacı Vakıflar İdaresi adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de aynı taşınmazla ilgili Üsküdar Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nin 06.07.1964 tarih 1959/2691964/357 E. K. sayılı kesinleşmiş ilamı ile davacı Nebiye tarafından davalı hazine aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu 738 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacı Nebiye adına tesciline karar verildiğine göre Nebiye mirasçılarının davaya çağırılması, yöntemine uygun şekilde taraf koşulu oluşturarak hüküm kurulması gerekirken taraf koşulu oluşturulmadan hüküm kurulmuş olması başlı başına bozma nedenidir.O halde Nebiye’nin yasal mirasçılarının belirlenmesine esas olacak şekilde onaylı nüfus aile tablosu Nüfus Müdürlüğü’nden getirtilerek mirasçılarının kimlikleri bu yolla tebliğe elverişli adresleri zabıta aracılığı ile belirlenmeli, adı geçen mirasçılara dava dilekçesi ve duruşma günü 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmeli, husumet yaygınlaştırılarak bu yolla taraf koşulu oluşturulmalı, adı geçenlerden davaya karşı diyecekleri delilleri sorulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece taraf koşulu oluşturulmaksızın işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.