MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazın vekil edenleri tarafından kayıt maliklerinin ölümlerinden itibaren 20 yıldan fazla süre ile malik sıfatıyla zilyet edildiğini 7/24'er payın ... ile ... adlarına kayıtlı bulunup, bu paylara ait tapu kaydının intikal görmediğini, hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak belirtilen paylara ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece, TMK'nun 713/2. maddesinde belirtilen “ölüm” sebebi yönünden kazanma koşullarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik ve TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1 ve 2.fıkraları uyarınca açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır.1-Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 13.07.1939 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında 7/24'er paylı olarak ... ve ..., 10/24 payı ise ... Gülser adlarına tespit ve tescil edilmiş, ... payı satış suretiyle 23.10.1946 tarihinde davacının 1964 yılında bekar ölen amcası ... adına temlik edilmiş, ardından bu pay verasette iştirakli biçimde aralarında davacının da bulunduğu mirasçılar adına 27.05.1987 yılında intikal etmiştir. Daha sonra davacı tüm mirasçıların paylarını tapudan satın almakla 27.05.1987 tarihinde taşınmazın 10/24 oranındaki payının maliki olmuştur. Davacı 7/24'er paya sahip ... ve ...'e ait payları 1987 yılından beri malik sıfatı ile zilyetliğinde bulundurduğunu, bu pay maliklerinin sırasıyla 1953 ve 1937 yıllarında öldüğünü ve paylarının intikalinin yapılmadığını bu nedene paylara ilişkin tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek bu kişilere ait pay tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmektedir.-//-Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir.Bu açıklamalardan sonra TMK'nun 713/2. maddesi bakımından kazanma süresi ve tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğinin kanıtlanması durumunda mülkiyet kazanılabilir. Toplanan delillerden dava konusu ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazda 7/24'er payların halen 1953'te ölen ... (soyadı tashihi ile Gülsel) ile 1937 de ölen ... (soyadı tashihi ile ...) adlarına kayıtlı bulunduğu, ölüm tarihlerinden itibaren dava tarihine dek mirasçıları adına intikal yapılmadığı, davacının da önce babası ...'in sonra da onun ölümü ile kendisinin olmak üzere eklemeli toplam 50 yıldan fazla süre ile aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatı ile zilyetliğini devam ettirdiği anlaşılmaktadır. O halde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.