Taraflar arasında görülen davada İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.09.2013 tarih ve 2013/56-2013/222 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezi'nde işlem gören F. Plastik San. ve Tic. A.Ş. İşçilerinden C. K.'in 29.11.1996 tarihinde geçirdiği iş kazasında malul kalması sonucu kurum zararının tazmini amacıyla Bakırköy 5. İş Mahkemesi'nin 2009/34 Esas sayılı dosyası ile rucuen tazminat davası açtığını, sigortalının geçirmiş olduğu maluliyet sebebi ile davacıya olan borcu gözetilmeden davalı şirket ortakları ve tasfiye memurunun, sigortalının muhtemel tazminat ödemelerini yapmamak için şirketi tasfiye ettiklerini, davalı işyeri ile ilgili olarak 10.11.2005 tarih ve 2005/73 sayılı müfettiş raporlarının mevcut olduğunu ileri sürerek, F.Plastik San. ve Tic. A.Ş'nin ihyasını talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tasfiyenin amacının şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmek olduğu, F. Plastik San. Tic. A.Ş. aleyhine davacı tarafından Bakırköy 21. İş Mahkemesi'nin 2013/24 Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davası sonunda şirketi borçlandırıcı bir sonuç çıkabileceğinden, şirketin borçlarının, muamelerinin henüz tamamlanmadığı halde tasfiyenin tam olarak gerçekleşmeden ticaret sicilindeki kaydın usulsüz olarak terkin edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile F. Plastik San ve Tic A.Ş'nin ihyası ile ticaret sicildeki terkin kaydının kaldırılarak şirketin yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmiştir.Kararı, ayrı ayrı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2'inci maddesi gereğince mahkemece, ihya (yeniden tescil) isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin, sadece şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir3- Davalı İ.. M..'nün temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğu değerlendirilmeksizin, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı tasfiye memuru vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tasfiye memuru yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. M.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ticaret sicil müdürlüğü yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.