Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3792 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6528 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen-bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'in 2012 yılında boşandığını, davalı ...'nın davalı ...'in kız kardeşi olduğunu, dava konusu altınların evde saklanmasının sakıncalı olacağı gerekçesi ile davalı ...'ya ait kasaya konulduğunu, müvekkilinin defalarca istemesine rağmen altınların iade edilmediğini belirterek 5 adet tam altın, 32 adet yarım altın, 136 adet çeyrek altın, bir gremisiye (5 tam), 26 adet bilezik, 1 bileklik ve 1 setin davalılardan müteselsilen aynen iadesi olmadığı taktirde tahsil tarihindeki altının satış kuru üzerinden davalılardan bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 26 adet 22 ayar 650 gr. 56.843 TL. değerinde bilezik, 1 adet set takımı 14 ayar 60 gram ağırlığında 3.283 TL değerinde, 1 adet bileklik 14 ayar 8 gram 438 TL değerinde toplam 60.564,00 TL değerinde ziynet eşyasının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı taktirde tahsil tarihindeki altının alış kuru üzerinden Türk Lirası olarak davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5 adet tam altının, 32 adet yarım altının, 136 adet çeyrek altının, 1 adet gremse altının Türkiye'deki kuyumculuk sektörünün ulaştığı sanat ve süsleme seviyesi nedeniyle kadınlar tarafından bu altınların ziynet olarak kullanılmaması, ekonomik gelişmeye paralel olarak yatırım aracına dönüşmeleri nedeniyle ziynet sayılamayacağından bu altınlarla ilgili davanın reddine, karar verilmiş; hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.Mahkemece; reddedilen ziynet eşyaları yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu ziynetlerin yatırım aracına dönüşmesi nedeniyle ziynet sayılamayacağı belirtilerek yanılgılı değerlendirme ile bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.