MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/09/2014NUMARASI : 2013/609-2014/610Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin malik ve kiralayanı bulunduğu taşınmazın 22/09/2012 tarihli ve bir yıllık kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, davalının kiracı olduğu taşınmaza halen kirada oturan müvekkilinin oğlu Y.. Ö..'ın ihtiyacı olduğunu belirterek konut ihtiyacı nedeniyle davalının kira sözleşmesinin feshine, kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını, dava konusu taşınmaz dışında bir çok taşınmazı bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının oğlu Y.. Ö..'ın eşine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu sitede içinde kiracısı bulunan bir adet konut niteliğinde taşınmazı olduğu, davacının oğlu Y.. Ö..'ın eşi ile birlikte oturmak için ihtiyaç duyduğu evin öncelikle eşinin maliki olduğu konut olması gerektiğini, ihtiyaç sahibinin eşinin, maliki olduğu taşınmazın tahliyesini talep edebilecek durumdayken davacının, oğlunun ihtiyacı için tahliye talep etmesinin gerçek ve samimi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.Taraflar arasında 22/09/2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. TBK, kiraya verene kiralananı kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut ihtiyacı için tahliye isteme hakkı tanımış olup davacı, oğlu Y.. Ö..'ın konut ihtiyacı nedeniyle dava açmıştır. Davacının ve ihtiyaçlının eşinin, kirada bulunan, konut niteliğinde taşınmazları bulunması dava konusu taşınmazın tahliyesinin istenilmesine engel değildir. Davacı tanıkları da davacının oğlunun kirada oturduğunu, davacının diğer taşınmazlarında da kiracıların bulunduğu beyan etmişlerdir. Bu durumda davacının oğlu Y.. Ö..'ın konut ihtiyacının gerçek, zorunlu ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.