Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 37 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18107 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen davada Bulancak Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.07.2012 tarih ve 2011/573-2012/454 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D.K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul'da bulunan ev eşyalarının bulunduğu yerden alınarak Bulancak İlçesine taşınması hususunda davalı şirket ile eşya taşıma sözleşmesi yapıldığını, eşyaların taşıma sırasında zarar gördüğünü, üç adet halının kaybolduğunu, hiç teslim edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere 7.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, ev eşyası nakliyesi konusunda davacı ile sözlü olarak anlaştıklarını, eşyaların davacıya hasarsız ve tam olarak teslim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalı ile davacı arasında ev eşyalarının taşınmasına ilişkin olarak anlaşıldığı, eşyalar taşındıktan sonra yapılan delil tespitinde eşyaların zarara uğradığının belirlendiği, taşıma esnasında olay yerinde bulunan tanıkların da eşyaların zarar gördüğünü yeminli ifadelerinde belirttikleri gerekçesiyle 4.300,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir.1- Dava, taşıma sırasında hasarlanan ve eksik teslim edildiği ileri sürülen emtiadan ötürü açılmış tazminat davası olup, olay tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı Kanun'un 788. maddesi uyarınca, eşyanın kayıtsız şartsız kabulü, taşıyıcı aleyhine açılacak dava hakkını düşüreceğinden somut olayda eşyaların teslimi sırasında taşıyıcı ilzam edecek şekilde malın hasarlı ya da eksik olduğu yolunda ihtirazi kayıt içeren bir belge sunulmamış olması nedeniyle davanın bu sebeple reddi gerekirken yasaya uygun olmayan ve yanılgılı gerekçelerle tanık da dinlemek suretiyle hasarın ve eksikliğin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.