MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1- Sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık ... ile iştirak içinde hastanede yataklı hasta olarak yatmamasına rağmen hastane giriş kağıdı, tıbbi müdahalelerde hastanın bilgilendirilmesi ve rızanın alınması başlıklı belge, hasta bilgilendirme ve rıza formu ile gözlem kağıdı başlıklı belgelerin altına, sanık ....'nin, sanık ... yerine imza attığının ve bu belgelerin bakaya suçundan kurtulmak amacıyla askerlik şubesine sunulduğunun iddia oldunduğu olayda; yargılama sürecinde sanığın bel fıtığı tedavisi nedeniyle gerçekten hastenede yatış işlemleri yaptığının tanık beyanları ve raporlar ile doğrulandığı, hasta bilgilendirme ve rıza formu altındaki belgenin hasta yakını olarak sanık....tarafından kendi adına imzalandığı, diğer belgelerin ise sanık ....'in rızası ile diğer sanık .... tarafından sanık ....'in şehir dışında olması nedeniyle imzalandığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imza sahibi yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmemesi nedeniyle suç kastından söz edilemeyeceğinden yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmolunması,2- Kabule göre de;Sanık müdafiinin 19.03.2013 tarihli duruşma da lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ettiği gözetildiğinde tayin olunan cezanın miktarı itibariyle 5237 sayılı TCK'nun 50. ve 52. maddelerine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi hususunun karar yerinde tartışılmaması,Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.