Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 367 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16538 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin... ile G.. T.. aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ... vekili, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisinin içinde (deniz tarafında) kaldığını açıklayarak bu kısmın keşfen tespitiyle tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi kurulu raporuna göre dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisinin dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Söz konusu rapor incelendiğinde; 10 cm derinliğinde bir araştırma çukuru açıldığı ve buna göre değerlendirme yapıldığı, buna göre idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin hatalı olduğu ve dava konusu taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisinin dışında kaldığı belirtilmiştir. Ancak gerek idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi, gerekse keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi kroki üzerinde gösterilmediği gibi, aralarındaki çelişkinin nedeni de açıklanmamıştır. Usulüne uygun şekilde kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.O halde mahkemece yapılacak iş; aynı bilirkişilerle yeniden dava konusu taşınmazda keşif yapılması, taşınmazın farklı noktalarında toprak yapısını net bir şekilde belirleyecek derinlikte gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan verilerin incelenmesi, açılan gözlem çukurlarının harita üzerinde işaretlenerek gösterilmesi ve topoğrafik memleket haritalarından da yararlanılarak kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisinin fen bilirkişi tarafından kroki üzerinde gösterilmesi, her ikisinin çakışmaması halinde çelişkinin nedenlerinin bilimsel verilere dayalı olarak bilirkişiye açıklattırılması, bilirkişilerden alınacak ek raporla anılan eksikliğin giderilmeye çalışılması; yukarıda anılan eksikliklerin bu şekilde giderilememesi halinde ise, önceki bilirkişlerden farklı 3 jeolog ya da jeomorfolog, 1 harita mühendisi ve-//-1 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak rapor alınması, ayrıca ... tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle, yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi, Mahkemece bu konudaki görüşünün ortaya konulması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu hususlar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.