Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3657 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1528 - Esas Yıl 2011





Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini, tazminatlarının da ödenmediğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının kendisine verilen ödevleri hatırlatılmasına rağmen yapmadığını bu nedenle iş sözleşmesinin 4857 Sayılı Yasa'nın 25/2 maddesine göre feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece istek hüküm altına alınmıştır.Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise iş sözleşmesinin davacının talebi üzerine anlaşmayla sona erdirildiğini savunmuştur. Dosyada bulunan davacının işverene 13.08.2009 tarihinde verdiği dilekçesinde, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla sona ereceğinden bahisle istifa ettiğini belirttiği görülmektedir. Davalı işveren davacının söz konusu talebinin kabul edildiğini, kimi yasal haklarından yoksun kalmaması amacıyla isteğin iyiniyetle kabul edildiğini bildirmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin anlaşmayla sona erdirildiğinin, başka bir deyimle ikalenin varlığının kabul edilebilmesi için somut olay itibariyle davacıya anlaşmayı takiben ihbar-kıdem tazminatı ve varsa diğer işçilik alacaklarını karşılayacak tutarda bir ödemenin yapılması gerekir. Bu durumda davacıya tazminatların yerine geçecek miktarda ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapıldığının belirlenmesi durumunda ikaleye değer verilerek davanın reddine, aksi halde şimdiki gibi hüküm kurulmalıdır.Mahkemece yukarıda belirtilen hususları araştırıp tespit etmeden eksik incelemeyle verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.