Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3641 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13759 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı... ile .. aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair . Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 27.02.2014 gün ve 176/293 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat Halil Karaca ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz üzerinde vekil edenin tasfiye alacağı bulunduğunu ileri sürerek toplam 50.000 TL katkı payı ve katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği ıslah dilekçesiyle, talep miktarını katkı payı alacağı yönünden 34.759 TL katılma alacağı yönünden 91.583 TL'na yükseltmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 21.09.1993 tarihinde evlenmiş 15.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrığı (TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Dava konusu 75 ada 17 parsel 06.10.1999 tarihinde satış yoluyla 1/2 paylı mülkiyet şeklinde davalı Necip ve dava dışı Hasan adına tescil edilmiş, davalı necip 1/2 payını 28.09.2004 tarihinde payını satış yoluyla diğer paydaş ...'a devretmiş, taşınmaz üzerine yapılan bina nedeniyle oluşan 2, 4, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümler 29.06.2009 tarihinde kat mülkiyeti ve satış yoluyla davalı Necip adına tescil edilmiştir.Dava; arsa yönünden 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca katkı payı alacağı, taşınmaz üzerine yapılan bağımsız bölümler yönünden ise 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir.Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine, takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının kişisel malı niteliğindeki ...İlçesinde bulunan 1342 parselin satışından elde edilen gelirle arsanın alınmasına yapmış olduğu katkı usulüne uygun olarak hesaplanmak suretiyle davacının katkı payı alacağı belirlendiğine, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre, yerinde görülmeyen davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün katkı payı alacağına ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,Davalı vekilinin taşınmaz üzerine yapılan dairelerden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, ilk olarak 14.06.2000 tarihinde inşaat ruhsatı alınarak dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın yapılmasına başlanmış, daha sonra 22.09.2006 tarihinde ikinci kez inşaat ruhsatı alınarak bina tamamlanmış, 2009 yılında kat mülkiyetine geçilerek 2, 4, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümler davalı Necip adına, tek numaralı daireler ise diğer paydaş adına tescil edilmiştir. Mahkemece davacının kişisel katkısı düşülmek suretiyle kalan artık değer üzerinden davacı lehine katılma alacağı belirlenmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davalı vekili, vekil edenin yurt dışında çalıştığı dönemde yabancı bankalardan kredi çekmek suretiyle binanın yapılmasında kullanıldığını, tasfiye hesabında kredi borçlarının da dikkate alınması gerektiğini bildirmiştir. Dosyaya sunulan banka dekontlarından, davalının yabancı bankalardan 18.05.2004 tarihinde 58.000 EU, 23.03.2009 tarihinde ise; 12.000 EU kredi kullandığı, kredilerin bağımsız bölümlerin yapıldığı dönemlere tekabül ettiği anlaşılmaktadır. O halde; Mahkemece davalının kullanmış olduğu banka kredileri ile ödeme planlarına ilişkin kayıt ve belgeler getirtilerek, kredilerin bağımsız bölümlerin yapımında kullanılıp kullanılmadığı, kredi geri ödemelerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmamış ise boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemelerin toplam geri ödeme miktarına oranı belirlenmek suretiyle edinilmiş mal niteliğindeki bölümü ile davalının kişisel malı niteliğindeki bölümünün ayrı ayrı tespit edilmesi, gerekirse uzman bilirkişiden yeniden rapor almak suretiyle davacının katılma alacağının açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde belirlenmesi gerekirken bu hususular gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün katılma alacağına ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün kısmen onanması kısmen bozulması nedeniyle taraflar lehine Avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.158,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.