MAHKEMESİ : Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, değer artış payı ve katılma alacağı... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı, değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair . Aile Mahkemesi'nden verilen 19.02.2014 gün ve 46/238 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. ..., temyiz eden davalı vekili Av. ...geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, tarafların 1999 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen Keçiören'deki taşınmazın alınmasına ziynet eşyaları ve kişisel malı niteliğindeki aracın satışından elde edilen gelirle katkıda bulunduğunu, Dikmen Vadisi'ndeki evin edinilmiş mal olduğunu, evlilik birliği içerisinde kurulan .... şirketindeki pay satışı ile ...'daki evin alındığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, mal varlığının alınmasına ve edinilmesine katkısı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, .... ve...daki taşınmaz ile şirkete yönelik davanın reddine... Vadisi'ndeki taşınmaza ilişkin davanın taleple bağlı olarak kabulü ile 6.000 TL artık değere katılma alacağının dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, 28.02.1999 tarihinde evlenmişler, 28.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.07.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Dava konusu Keçiören'deki 5680 ada 15 parsel üzerindeki 1 nolu bölüm,./.26.02.1999 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiş, 11.09.2001 tarihinde dava dışı ....ı'ya devredilmiş, ....'ndeki 2837 ada 11 parsel üzerindeki 49 nolu bölüm, 25.05.2004 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiş, ....daki 46512 ada 1 parsel üzerindeki 20 nolu bölüm, 29.03.2005 tarihinde özel satış sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmesiyle davalı Harun tarafından satın alınmış, tapuda devir işlemi yapılmamıştır. Dava konusu şirket ise; 08.07.2003 tarihinde kurulmuş, davalıya ait 1260 pay 29.03.2005 tarihinde pay devri yoluyla dava dışı ....'na devredilmiştir.Dava; ....'deki taşınmaz yönünden 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, diğer mal varlığı yönünden edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir.Davacı vekili dilekçesinde, Keçiören'deki taşınmaz evlilik tarihinden 2 gün önce satın alınmış ise de ödemelerin evlilik birliği içerisinde yapıldığını, müvekkilinin ziynet eşyaları ve kişisel malı olan aracın satışından elde edilen gelirle katkıda bulunduğunu ileri sürerek istekte bulunmuştur. Dosyadaki bilgi, belgeler, tanık beyanları ile fotoğraflar dikkate alındığında söz konusu taşınmazın alınması sırasında satıcıya 8.000 TL bedelli 6 adet çek verildiği, 1000 TL'nin de 1 hafta içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre, davacının Keçiören'deki taşınmazın alınmasına ziynet eşyaları ve kişisel malı niteliğindeki aracın satışından elde edilen gelirle evlilik tarihinden sonra katkıda bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece, salt evlilik tarihinden 2 gün önce satın alınmış olması nedeniyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı; davacı vekili, şirketin evlilik birliği içerisinde kurulduğunu, şirket payının 31.500 TL bedelle devredilerek ....'daki evin alındığını açıklamıştır. Dosyadaki bilgilere göre, şirket edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2003 yılında kurulmuş, 29.03.2005 tarihinde şirket payı 31.500 TL bedelle devredilerek aynı tarihte....'daki 20 nolu bağımsız bölüm satın alınmıştır. Şirket payının devir tarihi ile 20 nolu bağımsız bölümün satın alındığı tarih dikkate alındığında, şirket payı satışından elde edilen gelirin bu taşınmazın alınmasında kullanıldığının kabulü hayatın olağan akışına uygun bulunmaktadır. Mahkemece, şirket payının boşanma tarihinden 3 yıl önce satılması nedeniyle paranın evlilik içerisinde harcandığı, 20 nolu bağımsız bölüm kaydının da henüz davalı adına intikal etmediği görüşünden hareketle 20 nolu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamaktadır.Dikmen Vadisi'ndeki 49 nolu bölüme gelince, bu taşınmaz 25.04.2005 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesi'nden 93.550 TL bedelle satın alınmıştır.Mahkemece, taşınmazın alınmasına Keçiören'deki evin satışından elde edilen gelir, bu paranın bankada nemalandırılması nedeniyle elde edilen miktar ile davalının annesi tarafından verilen 11.000 TL, davalının kişisel malın kabul edilerek denkleştirme yapılmak suretiyle bulunan artık değer üzerinden davacının katılma alacağı 44.586 TL olarak belirlenmiş ve taleple bağlı olarak 6.000 TL katılma alacağına hükmedilmiş ise de mahkemece yapılan bu değerlendirme de toplanan deliller ve dosya kapsamına uygun değildir. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere....'deki taşınmazın alınmasına davacının ziynet eşyalarının satışından elde edilen gelir ve kişisel malı niteliğindeki aracın satışından elde edilen parayla katkıda bulunduğu anlaşıldığına göre, ....deki evin satış bedeli olan 40.200 TL ile bu paranın bankada değerlendirilmesinden elde edilen 10.094.66 TL'nin davalının kişisel malı olarak denkleştirmede dikkate alınması ve davacı aleyhine olacak şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.../.Diğer yönden; davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 6.000 TL alacak talebinde bulunmuş, bilirkişi tarafından belirlenen değer üzerinden mahkemece verilen süre içerisinde davacı 09.10.2012 tarihinde bakiye harcı tamamlamıştır. Eksik harç davacı tarafça öngörülen süre içerisinde tamamlandığına göre mahkemece dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden katılma alacağına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Başka bir anlatımla, bu tür belirsiz alacak davalarında talep başlangıçta dava dilekçesinde gösterilen miktar değil, harcı tamamlanan miktardır.Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkemece kabul edilen katılma alacak miktarına dava tarihinden geçerli olarak faize hükmedilmiştir. Kabul edilen alacak katılma alacağı olduğuna göre TMK'nun 239/son maddesi uyarınca alacağa karar tarihinden geçerli olmak üzere faiz yürütülmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya uygun olmamıştır.Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre taraflar lehine Avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20'şer TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.