Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 36203 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22589 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, işçilik alacaklarının tahsili ile ilgili dava ve işleri takip etmek üzere davalılara vekaletname verdiğini, açılan davanın lehine sonuçlandı ise de bu süreçte borçlunun iflas ettiğini, davalıların vekalet görevinin gereklerini gereği gibi ifa etmemeleri nedeniyle öncelikli olan iş alacağının iflas masasınca 4. sıraya kaydedildiğini, azlettiği davalıların bu karara karşı süresinde itirazda bulunmamaları nedeniyle uğradığı hak kaybından doğan zarardan müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.249,00 TL nin 1.4.2009 tarihinden, 9.200,00 TL nin ise 1.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılardan ... ve ... davanın zamanaşımı ve esastan reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ... ise davanın esastan reddini dilemiştir.Mahkemece, sıra cetveline itiraz davasının açılacağı sürenin bitiminden itibaren hesaplanan 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.1-Dava, vekalet sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, vekalet görevini gereği gibi ifa etmediklerini ileri sürdüğü davalı avukatları 21.3.2014 tarihinde azletmiş, 24.3.2014 tarihinde eldeki davayı açmıştır.Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında, vekilin hesap verme borcu gelmektedir. Vekil, yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya mecburdur. Vekilin hesap verme borcu, vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle vekilin müvekkiline karşı sorumluluğunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. (Bkz. Hukuk Genel Kurulunun 2011 tarih ve ...karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Dava konusu olayda, davalıların, zarar doğurduğu iddia edilen eylemle ilgili olarak müvekkili olan davacıya hesap verdiği ispat edilmediğinden, azilden itibaren işleyecek zamanaşımı süresinin dava tarihi itibari ile dolduğundan söz edilemez. O halde, mahkemece işin esası incelenip, sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-Bozma nedenine göre davacının sair itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.