Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3599 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1928 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/11/2014NUMARASI : 2014/220-2014/1359İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı tarafından davalı hakkında 05.12.2013 tarihinde başlatılan haciz ve tahliye talepli icra takibinde, 01.04.2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen aylık 1.100-TL den 2013 yılı Nisan ile Kasım ayları arası kira farkı ile aylık 1.500-TL den Aralık/2013 ile Mart/2014 arası kira ve 307,97-TL işlemiş faiz toplam 15.107,97-TL nin tahsili istenmiştir. Ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine davalı süresinde verdiği itiraz dilekçesinde; takibe konu sözleşmenin aralarındaki mevcut sözleşmeden önce düzenlenip imzalanan fakat hatalı olup iptal edileceği gerekçesiyle geri alınan sözleşme olduğunu, bu sözleşmedeki boş olan kira bedeli kısmının sonradan kötüniyetli olarak doldurulup takibe konulduğunu, aylık kiranın aralarındaki geçerli olan sözleşmeye göre 400,00-TL olduğunu ve bankaya ödendiğini belirterek borca itiraz etmiş, yargılama sırasında 01.04.2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli aylık 400,00-TL bedelli kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Mahkemece taraflar arasında muvazaa iddiasının yazılı delil ile ispatı gerekmekte olup böyle bir delil ibraz edilemediğinden aylık 400,00-TL bedelli kira sözleşmesine itibar edilerek inceleme yapılmış ve buna göre ödenmeyen kira borcu bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukaveledeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise, akdi kabul etmiş sayılır. Bu durumda borçlu borcun ödendiğini İcra ve İflas Kanunu'nun 269 /c maddesinde yazılı bir belge ile ispat etmeye mecburdur.Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; borçlu kiracının sonradan yeni bir sözleşme ibraz etmesi halinde bu takip yönünden ikinci sözleşmenin dikkate alınması ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Ne maksatla birden fazla sözleşmenin düzenlendiği hususu borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak bir davada değerlendirilebilir. Mahkemece; icra takibine dayanak oluşturan ve imzası inkar edilmeyen sözleşme hükümleri gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.