Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3597 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8951 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraat, Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından düşme1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “dolandırıcılık ”suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun ise suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, sanıkların sorgu tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davalarının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar; “resmi evrakta sahtecilik suçu yönünden ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davalarının 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2, 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,3-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Sanığın UYAP aracılığı ile mernis üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre hükümden önce 05.11.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nun 64/1 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca hakkındaki kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.