Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3580 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13019 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, önceleri dava dışı U. şirketinin vekilliğini yaptığını, dava dışı bu şirketin 01.05.2003 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı şirkete devredildiğini, davalı şirket tarafından kendisine 23.07.2003 tarihinde 31.12.2004 tarihine kadar geçerli olan süreli vekaletname verildiğini, dava dışı U. şirketi aleyhine açılan menfi tespit davasının davalı şirkete ihbar edilmesi üzerine davalı yanında katılmak üzere dilekçe verdiklerini ve davalı şirketin dava dışı şirketinin yanında davaya katıldığını, vekillik süresi bitinceye kadar davada vekil olarak davalıyı temsil ettiğini, Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/313 Esas sayılı dava dosyasında açılan menfi tespit davasında 2005 yılında davanın reddine karar verildiğini ve verilen bu kararın 29.06.2007 tarihinde kesinleştiğini, davalı ile aralarında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığını, davalının vekalet ücreti ödememesi üzerine 32.340.00 TL. asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili için icra takibi yaptığını ancak davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporları da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile Şişli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8799 Esas sayılı dosyasında 14.640.00 TL. asıl alacak, 422.35 TL. işlemiş faize yönelik itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektiri-ci nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bent, davalının 3. bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Davacının temyiz itirazı yönünden, İİK'in 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkeme dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kaar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ileicra - inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.3- Mahkemece, davacının 32.340.00TL. asıl alacak ve faizi ile birlikte tahsili yönünde yaptığı icra takibine davalının vaki itirazın iptali istemi ile ilgili olarak davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 14.640.00 TL. asıl alacak e 422.35 TL. işlemiş faiz yönünden takibin devamına karar verilmesi nedeniyle, reddedilen miktar yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti hususunda bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması, HUMK'un 438/7. maddesi hükmü gereğidir.SONUÇYukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümündeki “icra ve inkar tazminatı talebinin” cümlesinin çıkarılmasına ve hüküm fıkrasına yeni bir bent eklenerek “Asıl alacak olan 14.640.00 TL.nın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümüne yeni bir bent eklenerek “Davalı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red ve kabul miktarı da dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir olunan 2.188.00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyleONANMASINA,peşin alınan 224.00 TL. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.