Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 358 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26283 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında 05.08.2013 tarihinde, faturadan kaynaklanan alacağa dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 23.08.2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine borçlunun 27.08.2013 tarihinde icra dairesine yasal 7 günlük sürede verdiği itiraz dilekçesinde; takibe konu faturaya dayalı işe karşılık 21.10.2013 vade tarihli 18.000 TL bedelli çek verildiğini, çek ödendiğinde borcun kalmayacağını, borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması talebi üzerine mahkemece, faturanın İİK. 68. madde niteliğinde belge olmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 68/1.maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.İcra takibine dayanak yapılan belgenin, İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Ancak, borçlu vekilinin takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde borç doğuran hukuki ilişkiye karşı çıkmadığı, yapılan 18.000 TL kısmi ödemenin faturadan doğan alacağa istinaden olduğu kabul edildiğine göre, artık itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince incelenmesi sırasında, alacaklının dayandığı belgenin İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki ve borç olup, bu husus da kabul edildiğine göre ayrıca ispatına gerek bulunmamaktadır. Bu ilke HGK.nun 01/12/1985 tarih ve 1984/12-257 E.-984 K.sayılı kararında da aynen benimsenmiştir.O halde, mahkemece borçlunun hukuki ilişkiyi 18.000 TL miktar yönünden kabul ettiğinden bu miktar yönünden ileri sürülen iddia ve savunmalarına göre itirazın kaldırılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığından bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.