Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3573 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2697 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, ... parsel (ifrazla ...) sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanından kaldığını, tüm mirasçıların katılımıyla muristen kalan taşınmazların paylaşıldığını, paylaşım doğrultusunda mirasçılar arasında 20.10.2005 tarihinde satış sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre diğer paydaşların ... parsel (ifrazla ...) sayılı taşınmazdaki paylarını davacıya devredeceğinin kararlaştırıldığını, davalılar dışındaki paydaşların taşınmazdaki paylarını devrettiğini, ancak davalıların taşınmazdaki paylarını devretmeye yanaşmadıklarını açıklayarak davalıların yakın mirasbırakanı ... adına kayıtlı 1/5 payın iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, yapılan taksim ve harici satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığını, dolayısıyla geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savumuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanından kaldığı, muristen kalan taşınmazların daha önce tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıldığı, paylaşım doğrultusunda 20.10.2005 tarihinde taksim ve satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre davalıların yakın mirasbırakanı ... adına kayıtlı payın davacıya devredilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... parselde ... adına kayıtlı 1/5 payın iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmaza ilişkin yapılan harici taksim ve satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ortak muristen kalan taşınmazlar için tüm mirasçıların katılımıyla 20.10.2005 tarihinde harici taksim ve satış sözleşmesi yapıldığı, diğer paydaşların ... parseldeki paylarını davacıya devredeceğinin kararlaştırıldığı ve davalıların yakın mirasbırakanı ... adına kayıtlı 1/5 pay dışındaki payların tapuda davacıya devredildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosyada bulunan tapu kayıtları incelendiğinde; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 20.10.2005 tarihli taksim ve harici satış sözleşmesinden çok önce 25.04.1983 tarihinde mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiği görülmektedir../.Davacı, tarafların ortak miras bırakanından kalan taksimde mirasın, tüm mirasçılar arasında taksim edildiğini ve dava konusu taşınmazın kendisine kaldığını iddia etmektedir. TMK'nun 676.maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar miras bırakanın terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, pay temlikinin resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098 S. TBK.m 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez.Somut olaya gelince; dosya arasında mevcut 20.10.2005 tarihli " gayrimenkul satış sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; miras bırakan ... Temiz'den kalan taşınmazların paylaşımına ilişkin olduğu ve adı geçen miras bırakanın tüm mirasçılarının sözleşmede yer aldığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere, taşınmazın sözleşme tarihinde miras bırakanın terekesine dahil olmadığı, davacı ve davalılar adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşıldığından, bütün mirasçıların katılımı ile yapılmış olsa bile davacının davasına dayanak olan taksim sözleşmesinin geçerli olduğundan bahsedilmesi mümkün olmayacaktır. Bahsi geçen taksim sözleşmesi; taşınmazın mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiği 25.04.1983 tarihinden sonra yapılmış olduğundan gerçersiz olduğunun kabulü gerekir.Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan olgular karşısında; davacının dayandığı miras taksimi ve harici satış sözleşmesi TMK'nun 676. ve 706 maddeleri ile 6098 saylı TBK'nun 237.maddeleri uyarınca geçersiz olduğundan ve miras taksim sözleşmesi hükmünde bulunmadığından, Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 757,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.