Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3550 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5747 - Esas Yıl 2013





Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Bayram ve Ufuk'un tasarlayarak üst soyunu öldürme suçlarının sübutu kabul; oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Bayram müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, suç kastı bulunmadığına; sanık Ufuk müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;a-Oluşa ve dosya kapsamına göre; maktülün eşi Durkadın ve müşterek çocukları olan bekar sanıklar Bayram ve Ufuk ile aynı evde yaşadıkları, birlikte çiftçilik yaparak geçindikleri, maktülün 4 yıldır başka bir kadın ile gönül ilişkisi kurduğu, zaman zaman onun evinde kaldığı ve ailenin ortak kazancını bu ilişkisine harcadığı, sanıkların aksi sabit olmayan savunmalarına göre eşini ve çocuğu olan sanıkları zaman zaman dövdüğü, kötü muamelede bulunduğu,son zamanlarda birlikte yaşadıkları evin bir odasına gönül ilişkisi kurduğu kadını yerleştirmekten bahsetmesi nedeni ile sanıkların tasarlayarak maktülü öldürdükleri olayda;b-Maktülden sanıklara ve aile fertlerine yönelen, zamana yayılan ve süreklilik arzeden haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışları nedeni ile sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçe ile haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması sureti ile fazla ceza tayini,c-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanıklar için Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,d-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanması sırasında 53/1-c maddesindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından kısıtlılık süresinin belirlenmesinde kendi altsoyu üzerindekiler ile diğer kişiler üzerindekiler arasında bir ayırım yapılmaması.Bozmayı gerektirmiş olup sanıklar müdafıilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden re’sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.