Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; davalı işyerinde 20.01.2009-01.02.2013 tarihleri arasında aylık net 1.785,00 TL ücretle teknik servis yöneticisi olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, yıllık izin ve eksik ödenen ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı; davacının davalı işyerinde 11.04.2011-01.02.2013 tarihleri arasında net 1.050,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdinin sadakat ve rekabet yasağına aykırı davranması ve devamsızlıkları nedeniyle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.4857 sayılı İş Kanununun 25inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez .Somut uyuşmazlıkta davacı, iş akdinin davalı tarafından haksız nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı da davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemleri nedeniyle iş akdine haklı olarak son verildiğini savunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı şirketten ayrılmadan önce .... adlı bir internet sitesi kurduğu, internet sitesinde davacının “genel müdür” olarak göründüğü, bu hususun davacı ile arkadaşı .......arasındaki elektronikyazışmalarından da sabit olduğu, davacının davalı işverenin bilgisi ve izni olmadan işçisi iken aynı iş kolunda benzer iş yapmaya başladığı bu eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olup, işverenin feshinin haklı olduğu anlaşılmakla, davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.