Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 35 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2632 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/10/2013NUMARASI : 2013/43-2013/415Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 20.4.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira bedeli aylık 450 TL, yıllık 5,400 TL olarak belirlenmiş ve kira bedelinin sözleşmenin ön yüzünde yıl sonu fatura karşılığında ödeneceği özel şartların 4.maddesinde ise her ayın ilk gününde her ay peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.Davacı kiraya veren şirket tahliye talepli olarak 9.8.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2010 Haziran 2011 Mart ayları arası aylık 450 TL den toplam işlemiş faiziyle birlikte 3.360.71 TL nin tahsilini talep etmiştir.Ödeme emri davalıya 16.8.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalı süresinde yaptığı itirazında ”ibraz edilen faturalardan da anlaşılacağı üzere 20.4.2010-20.4.2011 tarihi aralığını kapsayan bir yıllık kira bedelinin davacı şirkete ödendiğini ve karşılığında da fatura düzenlenip verildiğini belirterek borca ve ferilerine itiraz ettiğini" beyan etmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde davalının takibe konu aylar kirasını ödemediğini,kiraların bir kısmını banka kanalı ile ödediğini itiraza dayanak yaptığı faturalarda müvekkil şirketin imzasının bulunmadığını,fatura incelendiğinde tüm kiraları kapsadığını,davalının tüm kiraları fatura karşılığı ödediğinin kabul edilmesi halinde banka kanalı ile ödenen kira bedellerinin ödenmemesinin gerektiğini, ibraz edilen faturaların davalının ödeme yaptığını göstermediğini belirterek davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile kiralanın tahliyesi ve %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.Davalı ise cevap dilekçesinde itirazını tekrar ederek, davacının kira bedelini tahsil ettiğini ve karşılığında fatura tanzim edip verdiğini, kira bedelinin bir kısmının bankadan bir kısmının da elden ödendiğini bildirmiştir. Davacının aldığı kira bedeli için fatura ibraz ettiğini, bankaya yatan kira bedeli dışındaki kira bedelleri için de takip yaptığını, davacı tarafın ticari defterleri incelendiğinde bunların deftere işlendiğinin açıkca görüleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı vekili delillerinde davacının ticari defterlerine dayanmıştır. Mahkemece 13.5.2013 tarihli ara kararında dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve bilirkişiye davacı şirkete ait defter ve faturaları yerinde incelemek üzere yetki verilmesine rağmen hukukçu bilirkişi G.Y. tarafından düzenlenen 6.6.2013 Hâkim havale tarihli rapordan, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmeden rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır.Bu nedenle davacı şirket defterlerinin incelenerek ibraz edilen faturaların defterlere işlenip işlenmediği üzerinde durularak bu konuda konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması ve yapılan incelemeye göre kira alacağının olup olmadığının tesbiti. temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.