Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3484 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 109 - Esas Yıl 2014





Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Eyüp’ün kasten insan öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdir ve bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla tahrike ilişkin cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde, bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, meşru savunmaya, vesaireye; katılanlar Mehmet ve Yeter vekillerinin tahrike, vesaireye; katılan Zeynep vekilinin tahrike, eksik kovuşturmaya, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, tanık M.A.iş yerine motorlu testere tamiri için gittiği, burada iş yeri sahibi tanık Mehmet Akif in cep telefonunu bulamayıp sanığın aldığından şüphelendiği, bir süre sonra iş yerine gelen tanık Sefer ve onun akrabası olan maktul'ün de sanıktan şüphelenmeleri üzerine, sanığın ceplerini boşaltarak kendisinin hırsız olmadığını, isterlerse kendi telefonunu verebileceğini söylediği, bu mevzudan dolayı çıkan tartışmada sanık ve maktulün karşılıklı hakaret ettikleri, sanığın işyerinden çıkıp gittiği sırada tanıklar ve maktulün sanığı birlikte kovaladıkları, kaçan sanığın elindeki motorlu testereyi atıp bıçağını çekerek rastgele salladığı, tanıkların geri çekilmelerine karşın maktulün sanığa saldırmaya devam etmesi üzerine sanığın maktulü otopsi raporunda belirtildiği şekilde bıçaklamak suretiyle öldürdüğü olayda, sanığın hırsızlıkla suçlanması, karşılıklı da olsa hakarete uğraması ve iş yerinden ayrılıp gitmesine karşın maktulün de içinde bulunduğu üç kişinin toplu saldırısı nedeniyle kapıldığı öfke sonucu suçu işlediği anlaşıldığından, maktulden kaynaklanan ve tekrarlanan haksız hareketler sebebiyle, tahrikin ulaştığı boyut dikkate alınarak, tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde 16 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 11/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.