Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 31.12.2008 tarih ve 2008/159-2008/721 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduklarını, davalı kooperatifin tasfiye sürecine girdiğini öğrenip müracat etmeleri üzerine 1998 yılında alınan genel kurul kararı uyarınca ortaklık asgari pay mi k t ar inin 5.000.000. -TL'ye yükse1ti İd §ini, bu ödemeyi yapmamaları nedeniyle ihraç edildiklerini öğrendiklerini, ancak ortaklık pay miktarının arttırıldığına ilişkin genel kurul kararının, 27.01.2000 tarihli yönetim kurulunun ihraç kararının tebliğ edilmediğini ileri sürerek, müvekkillerinin ortak olduğunun tespitine, tasfiye tarihinde kooperatifteki payların güncel değerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıların genel kurul toplantılarına katılmadığını, 15 yıl boyunca kooperatif ile bağlantı kurmadıklarını, sermaye fark bedellerini ödemediklerini, ödememe halinde ortaklığın düşeceği yönünde alınmış genel kurul kararları bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 02.05.1999 tarihli genel kurulda ortaklık paylarını tamamlama süresinin 31.12.1999 tarihine kadar uzatıl dığ ı, ödemeyenlerin ihraç e d ile c eğ yönünde karar alındığı, davacıların pay farkını bu süre d e ödemedikleri, davacıların 27.01.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraçlarına karar verildiği, bu ihraç kararının davacılara tebliğ edilmediğinin sabit olduğu, ancak dava tarihi dikkate alındığında8yılı aşkın süre kooperatife karşı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve ilişkisini kesen davacıların davasının MK'nın 2. maddesi uyarınca dinlenir nitelikte olmadığı, zimnen ortaklık haklarından vazgeçmiş sayılmaları gerektiği gerekçesiyle davanın reddine, her iki davacı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp davalı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,55.-TL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.