Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3473 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3558 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-K A R A R-Davacı vekili, davalı H.. O..'nın, diğer davalı kooperatifteki 57 no'lu ortaklık payına isabet eden F blok, 2 no'lu daireye ilişkin üyeliğin 30.07.2004 tarihinde noter hisse devir sözleşmesiyle müvekkilince devralındığını, daha önce 1992 yılında da aynı daireye ilişkin üyeliği bu davalıya kooperatif karar defterinin 69 sayfasındaki anlatım ile devrettiğini, davalı Hikmet'in diğer davalı kooperatif aleyhine açtığı dava sonunda, F blok 2 no'lu dairenin Hikmet adına tesciline, E blok no'lu dairenin tescil isteminin reddine karar verildiğini, daha sonra müvekkiline zarar vermek ve dairelerini elinden almak amacıyla davalı kooperatif ile işbirliği yaparak davadan ve F blok 2 no'lu daireden feragat ettiğini ve kooperatife verdiğini, yerine E blok 13 no'lu daireyi alıp, karısı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, davalı H.. O..'dan usulüne uygun olarak devraldığı hisseye tahsisli ve halen davalı kooperatif adına kayıtlı F Blok 2 nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif vekili, davalı H.. O..'nın bir üyelik hakkına karşılık gelen dairesini tapuda aldığını, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/198 E. sayılı davasında F blok 2 no'lu dairenin adına tesciline karar verildiğini, ancak davacı H.. O..'nın karar kesinleşmeden davasından feragat ettiğini, adına 1989 yılından bu yana işgal ettiği E blok 13 no'lu dairenin tapuda devredildiğini, davacı ile davalı H.. O.. arasındaki devrin müvekkili kooperatife bildirilmediğini, müvekkilinin dava tarihine kadar da devirden haberdar edilmediğini, davacının müvekkili kooperatifin eski başkanı olduğu, zimmet ve görevi kötüye kullanmak suçlarından yargılanarak mahkum olduğunu, davacının asıl muhatabının diğer davalı olduğunu, dava konusu edilen tarihi eser niteliğindeki köşkün uzun yıllardır davacının işgali altında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı H.. O.. vekili, müvekkili ile davacının kardeş olduğunu, davalı kooperatifin eski yöneticisi olan davacının kooperatif ile ihtilafları bulunduğunu, işgal ettiği kooperatif dairesinden çıkarılmamak için müvekkilinden vekaletname istediğini, ancak devir sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline hiçbir şekilde bedel ödemediğini, kooperatifin müvekkilinden mükerrer ödeme talep etmesi üzerine müvekkilinin kooperatif aleyhine dava açtığını ve kazandığını, sulh yoluyla anlaşılan meblağı müvekkilinin eşi Asuman Ocaklı'nın ödediğini ve E blok 13. No'lu dairenin eşi adına tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacı vasisine husumete izin kararı verilip verilmediği araştırılmaksızın duruşma gününün vasiye tebliğe çıkarılmasının doğru olmadığına, vasiye yapılan tebligatın da usulsüz olduğuna işaret eden Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamına göre; davalı kooperatifteki üyeliğine karşılık davalı H.. O..'ya E Blok 13 no'lu dairenin 24.05.1987 tarihli 59 no'lu yönetim kurulu kararı ile tahsis edildiği, bu daire haricinde davalı H.. O..'ya ayrıca F Blok 2 no'lu dairenin tahsis edilmiş olduğuna veya tahsisin daha sonra F Blok 2 no'lu daire olarak değiştirildiğine dair bir kayıt mevcut olmadığı, buna göre davalı H.. O..'nın tahsis hakkı sahibi olmadığı bir daireyi devretmesinin de mümkün olmadığı, tahsis hakkı mevcut olmayan bir daire ortaklığının devri de söz konusu olmayacağından davalı H.. O.. bu yönde bir sözleşme imzalamış olsa bile bu sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kooperatif ortaklığının devri sebebiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kadıköy 4. Noterliği'nin 30.07.2004 tarih 43518 yevmiye sayılı kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesiyle davalı H.. O.. tarafından 57 nolu ortaklık payının davacıya devredildiği anlaşılmıştır. Davalı H.. O..'ya ait 20.10.1984 tarihli 69 no'lu üyelikle ilgili ortaklık senedinin ise F Blok 2 no'lu daireye ilişkin olduğu görülmüştür. Mahkemece, davalı H.. O..'nın kaç ortaklığının bulunduğu, her bir ortaklığına hangi dairelerin tahsisli olduğu hususunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Somut olayda, davalı H.. O.. tarafından diğer davalı kooperatif aleyhine Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/198 E. sayısı ile açılan ihraç kararının iptali ile E Blok 13 ve F Blok 2 no'lu dairelerin tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile ilgili davada işbu dosyada da bilirkişilik yapan Y.T. ve M.A. G. imzalarının bulunduğu bilirkişi raporunda F Blok 2 no'lu daire ile ilgili H.. O..'nın tescil talebinin haklı olduğu görüşünün bildirildiği, mahkemece, 2005/351 K. sayısı ile F blok 2 No'lu dairenin H.. O.. adına tesciline, E blok 13 No'lu daire ile ilgili talebin reddine karar verildiği, ancak karar kesinleşmeden davacı H.. O..'nın davadan feragat ettiği, ancak E blok 13 No'lu dairenin 20.04.2007 tarihinde davalının eşi A. O. adına tescil edildiği anlaşılmıştır. İşbu davada aynı bilirkişilerin katılımı ile oluşan bilirkişi kurulu tarafından çelişkili olarak H.. O..'ya E Blok 13 no'lu daireden başka F Blok 2 no'lu dairenin de tahsis edildiğine dair bir kaydın mevcut olmadığı görüşü bildirilmiştir.Konut yapı kooperatifleri aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getiren ortaklarına kullanılabilir durumdaki bir daire tahsisle yükümlüdür. Kooperatif anasözleşmesinin 62. maddesi uyarınca, konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kur'a ile dağıtılır. Konutların anasözleşmenin 59/2. maddesine göre ortaklara dağıtılması halinde kur’aya başvurulmaz. Bu durumda, bir konutun ortağa tahsis edildiğinden söz edilebilmesi için ya kur’a sonucu konutun tahsis edilmiş olması veya konutların genel kurulca belirlenecek esaslar dahilinde ortaklara dağıtılmış olması ve genel kurulun bu dağıtımı açık veya zımni olarak onaylaması gerekir. Anlatılan ilkeler dışında, yönetim kurulu genel kurulun kararı veya onayı olmaksızın bir konutun belli bir ortağa tahsisine karar veremez. Tahsis ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı yanında ortağa, tahsis hakkına karşı yapılan haksız saldırılarda üçüncü kişilere karşı müdahalenin men'i ve ecrimisil davası açmaya izin veren bir haktır.Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço gelir gider cetvelleri ve genel kurul kararları, genel kurul hazirun cetvellerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğu'ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden getirtildikten sonra, kooperatif uygulamaları konusunda uzman başka bir bilirkişi heyeti oluşturularak, yukarıdaki açıklama ve ilkeler doğrultusunda davalı H.. O..'nın kaç üyeliğinin bulunduğu, bu üyeliklere hangi dairelerin tahsis edildiği, dava konusu F Blok 2 no'lu dairenin kime tahsis edildiği, daire ve üyelik tahsis değişikliklerinin kimden kime, hangi neden ve şekilde yapıldığı hususlarında denetime elverişli bir rapor alınıp, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin......................................sayılı dosyası içerisinde, işbu dava konusu tahsis ve üyelik kapsamı ve değişiklikleri ile ilgili yer alan bilgi ve belgeler de gözetilerek, bu dairenin 57 no'lu ortaklık payına ilişkin olduğu ve davacıya üyelik devri öncesinde davalı H.. O..'ya tahsis edildiğinin belirlenmesi durumunda, davacı yapılan devrin geçerli olduğu ve buna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, iddia ve savunma üzerinde yeterince durulmadan, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.