Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu Serpil Dereköy’ün 2004 sayılı İİK’nun 340. maddesi gereğince 3 ayı geçmemek üzere hapsen tazyikine dair, Aybastı İcra Mahkemesinin 24.09.2008 tarihli ve 2008/8-14 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin 13.11.2008 tarihli ve 2008/641 sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 03.03.2009 gün ve 12629 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 31.03.2009 gün ve K.Y.B. 2009/64955 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi,Tebliğname ile, sanığın taahhüdünü içeren tutanakta ödenmesi gerekli toplam borç miktarının tüm ferileri ile birlikte hesaplanıp açıkça gösterilmesi gerektiği, oysa ki tutanakta borcun 30.04.2007 tarihine kadarki kısmı için faizin hesaplandığı, ancak 30.04.2007 tarihi ile son taksitin ödeneceği 30.06.2007 tarihleri arasındaki faizin hesaplanmadığı, bu hususları içermeyen 18.01.2007 tarihli taahhüdün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Dosya kapsamına göre, borçlu hakkında toplam 17.701,81 TL alacağın tahsili amacıyla Aybastı İcra Müdürlüğünün 2007/156 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takip sırasında 18.01.2007 tarihinde icra memuru huzurunda alacaklı vekilinin kabulüyle düzenlenen tutanakta borç miktarının 23.358,48 TL olarak gösterildiği, tutanağın beyan kısmında da borçlunun “ben bu borcun 8.000,00 YTL’lik kısmını 30.04.2007 tarihinde, 8.000,00 YTL’lik kısmını 31.05.2007 tarihinde, bakiye 7.358,48 YTL’lik bölümünü ise 30.06.2007 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum” şeklinde taahhütte bulunduğu dikkate alındığında, borçlunun hangi miktar için ödeme taahhüdünde bulunduğu, alacaklının da hangi miktar için kabulde bulunduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır. 30.04.2007 tarihine kadar faiz belirlenmiş, ancak bu tarihten son ödeme tarihi olan 30.06.2007 tarihine kadar olan faiz hesaplanıp taahhüt tutanağında gösterilmemiş ise de, taahhüt tutanağında bu tarihler arasında faiz yürütüleceğine dair bir beyan bulunmadığına göre faiz miktarının ayrıca ilave edilmesi zorunlu değildir. Hal böyle olunca taahhüdün geçersiz olduğundan söz edilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.