Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3383 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6238 - Esas Yıl 2013





5. Ceza Dairesi 2013/6238 E. , 2014/13383 K. "İçtihat Metni" Tebliğname No : 5 - 2013/105263MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/11/2008NUMARASI : 2006/226 Esas, 2008/277 KararSUÇ : Zimmetİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas ve 2008/23 sayılı Kararı uyarınca tayin olunan ceza miktarı nazara alınarak sanık M.. İ.. müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık M.. İ.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Zimmet eyleminin bir suç işleme kararının icrası kapsamında ve değişik tarihlerde işlendiği anlaşılmasına rağmen sanık hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda zimmetin maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği gözetilmeden 19.175 TL'nin TCK'nın 55/1. maddesi gereğince müsaderesine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin 3 nolu bendinin tümüyle çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Sanık S.. Y.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;Suça konu teşkil eden tüm çeklerin bankadan M.. İ.. tarafından tahsil edildiği, bu kişinin paraları teslim ettiğine ilişkin savunmasının belediye başkanı ve makam şoförünün anlatımlarına göre doğrulanmadığı, buna bağlı olarak sanık Sedat'ın zimmet eylemine fail veya şerik şeklinde iştirak ettiği yönünde delil elde edilemediği, ancak belediyenin muhasebe sorumlusu olan bu sanığın Murat'ın Sigorta primleri için tahsil ettiği paraları bu kuruma yatırmadığı hususunu rutin bir denetimle tespitinin mümkün olması karşısında eyleminin TCK'nın 251/2. maddesi kapsamında denetim görevinin ihmaliyle zimmete neden olma şeklinde kabulü gerektiği nazara alınmadan yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde zimmete azmettirmeden mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;Zimmet eylemini bir suç işleme kararının icrası kapsamında ve değişik tarihlerde işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/2008 gün ve 2008/146-235 sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda zimmetin maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği gözetilmeden 19.175 TL'nin TCK'nın 55/1. maddesi gereğince müsaderesine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 31/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.