Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3382 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6089 - Esas Yıl 2015
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2014Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacının, davalının oğlu ... ile 04/05/2003'te evlendiğini ve bu tarihten itibaren davalı kayınpederi ile aynı evde yaşamaya başladıklarını, davalının, müvekkiline düğün hediyesi olarak takılan ziynet eşyalarını, işlerinin kötü gittiği ve nakde ihtiyacı olduğu dönemlerde müvekkilinden borç olarak aldığını ancak bir daha iade etmediğini belirterek, cins ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyalarının aynen, bu mümkün değil ise bedeli olan 35.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının belirttiği ziynetlerin hiçbir zaman müvekkili davalının evine getirilmediğini ve müvekkiline teslim etmediğini, tam aksine davacının düğünden hemen sonra tüm altınlarını kendi ailesine teslim ettiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 3 adet 22 ayar 25'er gram Adana Burgusu bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli karşılığı (3 x 2.640 TL) 7.920 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesi uyarınca; 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.Somut olayda, davanın tarafları karı-koca olmayıp, davada, davacı gelin ile eşinin babası olan davalı kayınpederi arasında borç olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsili talep edilmektedir. Bu kapsamda borcun aile hukukundan doğduğundan ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerle ilgisinden sözedilemez.O halde mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın, genel görevli mahkeme (Asliye Hukuk Mahkemesinde) sıfatı ile bakılması gerekirken, yazılı şekilde Aile Mahkemesi sıfatı ile uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma sebebine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.