Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3382 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4805 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, müvekkilinin, takip borçlusu ....'nin, ....'ye olan borçlarını kefil sıfatıyla ödediğini ve kefaleten ödediği bu alacağın rücuen tahsili amacıyla adı geçen şirket aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibi sonucunda, banka tarafından rehin edilen aracın satışı üzerine düzenlenen sıra cetvelinde, haciz tarihi daha önce olduğu gerekçesiyle, şikayet olunan ...'a öncelikli olarak pay ayrıldığını, sıra cetvelinin bu haliyle hatalı olduğunu, zira alacaklıya ödeme yapan kefilin onun haklarına halef olduğunu, rehin hakkı sahibi müvekkiline öncelikle pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiş; yargılama sırasında şikayet olunan ... dışındaki diğer şikayet olunanlar ile ilgili şikayetinden feragat etmiştir.Şikayet olunan ..., şikayetçinin aynı zamanda borçlu ....'nin ortağı olduğunu, müvekkilini dolandırdıklarını, muvazaalı olarak araç üzerine haciz konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bedeli paylaşıma konu araç üzerine şikayetçi tarafın alacaklı olduğu icra dosyasında 15.02.2013 tarihinde, şikayet olunan ...'ın alacaklı olduğu icra dosyasında ise 12.10.2012 tarihine haciz konulduğu, düzenlenen sıra cetvelinde haciz tarihi daha önce olan şikayet olunan ...'a öncelikli olarak pay ayrılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hacze iştirak koşullarının da oluşmadığı, her ne kadar şikayetçi rehin hakkına dayanmış ise de, her iki tarafın takibinin de ilamsız takip olduğu gerekçesiyle, şikayet olunan ... yönünden şikayetin reddine, diğer şikayet olunanlar yönünden şikayetin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili, şikayet olunan ... hakkında verilen hüküm yönünden temyiz etmiştir.Şikayet, borçlunun bedeli paylaşıma konu aracı üzerine tesis edilen rehin ile teminat altına alınmış olan borcunun, kefil sıfatıyla dava dışı alacaklı bankaya ödenmesi üzerine, banka alacağının yanında, rehin hakkına da halef olunduğu iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.Şikayet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 596. maddesinin 1. ve 2. fıkraları; "Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir.Kefil, aksi kararlaştırılmamışsa, rehin hakları ile aynı alacak için sağlanmış diğer güvencelerden sadece kefalet anında var olan veya bizzat asıl borçlu tarafından, sonradan özellikle bu alacak için verilmiş bulunanlara halef olur. Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Alacaklının rehin konusu üzerinde geriye kalan alacak hakkı, kefilin rehin hakkından ön sırada gelir" hükümlerini içermektedir.Bu durumda mahkemece, alacaklı dava dışı bankaya, kefil sıfatıyla ödeme yapan şikayetçinin, TBK'nın 596. maddesi uyarınca alacaklı bankanın haklarına halef olduğu, rehin konusu aracın satışı halinde satış bedeli üzerinde rüçhan hakkının devam ettiği, bunun için ayrıca takip yapmasının dahi gerekli bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verillmesi gerekirken, bilirkişi tarafından da aynı doğrultuda görüş bildirilmesine rağmen, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.