Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3379 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4392 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARBorçlu aleyhine boşanma ilamı ile birlikte hüküm altına alınan manevi tazminat, yargı gideri ile vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla ilamlı takibin başlatıldığı, borçlunun ilamda faize hükmedilmediği, faiz isteminin zamanaşımına uğradığı, takip tarihinden itibaren de faiz istenemeyeceği iddiası ile 2.100,00 TL faiz talebinin ve asıl alacağa işletilecek %9 yasal faiz talebinin iptalini talep ettiği; Mahkemece, hükmün kesinleşmesinden önce takip başlatılmış olduğundan usulüne uygun açılmış bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, hükmün, şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.HMK Geçici 3. madde yollamasıyla, uygulaması gereken HUMK 443/4 (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 K, 22.10.2008 tarih 2008/12-656 E, 2008/638 K).İcra takibinin dayanağı .. Aile Mahkemesi'nin 2010/1281 E 2011/607 K sayılı ilam 08.01.2013'te kesinleşmiştir. Bu tarihten önce, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımlar hakkında borçlu aleyhine takip yapılamayacağından 25.12.2012 tarihinde açılan takibin şikayete konu talepler yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetin reddine dair hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.