Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 337 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5217 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Elazığ 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2013/835-2014/156Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2557 ada 6 parsel nolu arsayı 05/11/2012 tarihinde satın aldığını, davalının satın alınan arsada lunapark işletmeciliği yaptığını, davalıya arsayı satın aldığını 12/11/2012 tarihinde ihtarname ile bildirdiğini, 30/11/2012 ila 09/06/2013 tarihleri arasındaki Aralık, Ocak, Şubat, Mart Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira alacaklarının ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili önceki malik ... gıda şirketi ile müvekkili arasında 30/11/2010 tarihinde bir yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını sözleşme süresi sona erince önceki malikin sözleşmeyi uzatma isteğini geri çevirdiğini, müvekkilinin muhatabının ... şirketi olduğunu, davacı tarafından ihtarname gönderilmeden önce taşınmaz üzerindeki tüm teçhizatını söktürdüğünü, 30/11/2012 ila 09/06/2013 tarihleri arasında belirtilen alanda faaliyette bulunmadığını taraflar arasına yazılı bir sözleşme bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının ancak fuzuli işgal nedeni ile alacak davası açabileceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından kira ilişkisinin şartlarına ilişkin yazılı bir delil sunulmadığı kira alacağının talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Kira ilişkisinin varlığı ile kira miktarını kiralayan, kira parasının ödendiğinin ise kiracı tarafından kanıtlanması gerekir. Kiralanan tahliye edilmediği sürece kiracı, kira borcunu ödemekle yükümlüdür. Kiralanan taşınmaz kira ilişkisi devam ederken el değiştirdiği takdirde yeni malik kiracıya göndereceği ihtarname ile kira paralarının artık kendisine ödenmesini talep edebilir. Olayımızda davalı ile önceki malik kiralayan arasına kira ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup davacı tarafından gönderilen 12/11/2012 tarihli ihtarname ile taşınmazın satın alındığı belirtilerek kira paralarının kendisine ödenmesi istemiş. Bu ihtarname davalıya 29/11/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.Bu durumda kiracı artık kira paralarını eski malike ödeyerek davacı yeni malike kira parası ödeme yükümlülüğünden kurtulamaz. Davacı tarafından gönderilen ihtarnamede aylık kira parasının 50.000 TL olduğu iddia edilmiştir. Ne var ki dosya arasında yazılı bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece kira parasının miktarı yönünden tarafların yazılı tüm delillerinin toplanması ve davacı vekilinin delil listesinde her türlü yasal delile dayandığı görüldüğünden bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü ile gerekirse yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.