Mahkemece tanık beyanları ile kanıtlanan fazla çalışma ücretinden hakkaniyet indirimi yapılması yerinde ise de V2 oranında indirim hakkın özünü etkileyecek düzeyde yüksektir.A)Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili davacının hemşire olarak davalı işverenliğin diğer davalı M. tarafından işletilen kliniğinde çalışmakta iken iş aktinin kliniğin kapatılması üzerine haksız olarak feshedildiğini, davacının Avcılar SağlıkGrup Başkanlığı'na başvurusu sonucunda polikliniğin faaliyetinin durdurulduğunun bildirildiğini, Noter İhtarnamesi ile işçilik alacaklarının talep edildiğini, her ne kadar SSK Kayıtlarında davalı şirket çalışanı gözükse de diğer davalı M'nin şirket ortağı olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücretinin davalılardan müştereken ve mütesel-silen tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili davalı M. yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının çalıştığı polikliniğin davalı şirkete ait olduğunu davalı M.'nin ise şirketin mesul müdürü ve ortağı olduğunu, davacının işten çıkarılmadığını sadece iş yerinin 200-300 metre ileriye taşınacağının kendisine söylendiğini, davacının bir daha işe gelmediğini, işyerinin kapatılmadığını, davacının iş aktini haksız feshettiğini, iddia edilen seviyede ücret almadığını, iddia edilen ücret içinde fazla mesai ücretlerinin de bulunduğunu ve fazla mesai alacaklarının da ödendiğini savunarak reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davalılar vekilinin iş akdinin davacı tarafından feshedildiğini savunmuş ise de bunun ispatlanamadığı, iş akdinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak fesh edildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu, davacının davalı şirketin çalışanı olup M.'nin şirketin ortağı ve temsilcisi bulunmakla davalı M. açısından davanın husumetten dolayı reddinin gerektiği, davacının fazla mesai yaptığı, karşılığının ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile M. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine ve davalı şirkete karşı açılan davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bir kısım fazla mesai ücreti alacaklarının kabulü ile fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresi içinde her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2) İşçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Ka-nunu'nun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir. (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.)İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmenliğinin 3.maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.Somut olayda, Mahkemece davacının haftanın 6 günü, günde 10 saat çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibarla fazla çalışma ücretine hükmedilmişse de, yapılan hesaplama tarzı yukarda belirtilen yasa düzenleme ve ilkelere uygun değildir.Taraf tanıklarının beyanları doğrultusunda davacının haftanın 6 günü, günde 10 saat çalışma yaptığının kabulü yerinde ise de bu çalışmadan ara dinlenmesinin düşülmemesi hatalıdır.Fazla çalışma hesabının 1 saat ara dinlenmesi düşülerek günlük olarak belirlenmesi, günlük çalışma süresinin haftada çalışılan gün sayısı ile çarpılması ve haftalık 45 saat çalışma süresi düşülerek fazla çalışma süresinin ve bunun ücretinin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesap yapılması hatalıdır.3) Mahkemece tanık beyanları ile kanıtlanan fazla çalışma ücretinden hakkaniyet indirimi yapılması yerinde ise de oranında indirim hakkın özünü etkileyecek düzeyde yüksektir.Mahkemece hakkaniyet indiriminin daha makul oranda yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Bonodaki metne itiraz - Takibin durmasına neden olabilir mi?
Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin borca itirazı üzerine icra mahkemesince takibe konu senet nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama gerekçe gösterilerek HMK 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına kar
HAGB'ye itiraz üzerine hem şekil hem de esastan incelenir
Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık S.nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da
Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller
Kararı
VerenYargıtay
Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi :
ANKARA 6. Ağır CezaGünü :
05.06.2007
Sayısı :
264-181
Davacı :
K.H.Sanık :
Orhan
Resmi
belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765
sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?