Davacı, davalı işyerinde 4.5.1986-23.09.2008 tarihleri arasında en son aylık net 3.104 TL ücretle mesul müdür olarak çalıştığını, işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.B) Davalı cevabının özeti:Davalı, davacının istifa ederek ayrıldığını, işçilik alacakları yönünden kendilerini ibra ettiğini, taleplerinin zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu, kullanmadığı yıllık izni bulunduğu, fazla çalışma ve genel tatil çalışması yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere kararın dayandığı kanuni ge-rektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının ise aşağıdaki bentlerden kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada 15 saat fazla çalışma ve ulusal bayramlarda çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ve genel tatil alacakları hesaplanmıştır. Halbuki davacı işçi Bakırköy İş Mahkemeleri'nde davalı işveren aleyhine açılan davalarda işveren lehine yaptığı tanıklıklarında, işyerinde 8, 30-17, 30 arası 1 saat 45 dakika ara dinlenme ile çalıştığını, bu saatleri aşan çalışma yapıldığında fazla çalışma ücretinin ödendiğini, genel tatillerde çalışılmadığını açıkça beyan etmiştir. Davacının Mahkeme huzurundaki bu beyanları kendisini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece davacının beyanda bulunduğu tarih kadar ki fazla çalışma ve genel tatil ücretinin reddi gerekir. Beyandan sonraki dönem açısından ise bu alacakların kesin ve inandırıcı delille kanıtlanması halinde hüküm altına alınabileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı, davalı işyerinde en son aylık net 3.104 TL ücretle çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı işveren ise davacının asgari ücretle çalıştığına ilişkin ücret bordroları ibraz etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret araştırmasına itibar ederek aylık 1.750 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hesaplanmıştır. Halbuki davacı işçi Bakırköy İş Mahkemeleri'nde davalı işveren aleyhine açılan davalarda işveren lehine yaptığı tanıklıklarında işyerinde asgari ücretle çalıştığını açıkça beyan etmiştir. Davacının Mahkeme huzurundaki bu beyanları kendisini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının işçilik alacakları asgari ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.F)SONUÇTemyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayıBOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.