Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3364 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2513 - Esas Yıl 2010
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 130 ada 11 parsel sayılı 254/480 payı Sultan AH Evvel Vakfı’ından icareli arsanın paydaşlarından M oğlu R ve HkızıB’nin gaip kişilerden olması nedeniyle kayyım tayin edildiğini ileri sürüp, gaiplik kararı verilmek suretiyle 130 ada 11 sayılı parselin toplam 80/480 payının Vakfı adına tescilini istemiştir.Davalı, davanın kayıt maliki aleyhine açılması gerektiğini, kayıt maliklerine atanan kayyımın bu davada yeri bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kayyımın davada yeri bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.KARARDava, gaiplik ve tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, kayyımın pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 25.10.2007 tarih, 2007/786 esas, 2007/842 sayılı kararında, çekişme konusu 130 ada 11 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından bulunan M oğlu R ile H kızı B’nin sağ veya ölü olduklarına dair belge bulunamadığından 3561 Sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca Türk Medeni Kanunu’nun 427.madde hükmüne göre en büyük mal memuru İstanbul Defterdarı’nın kayyım olarak tayinine karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi; kayyımın kayıt maliki yerine geçip onu temsil etme yetkisine haiz olduğu, onun aleyhine açılan davanın da görülebilir olduğu kuşkusuzdur. Öyle ise, işin esasına girilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.