Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1271 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuk nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetDÜŞÜNCE : Onama, bozmaİlk derece mahkemesince verilip kısmen re'sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden kurulan hükmün incelemesinde;Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden verilen kısmi iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ile müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak,Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 15.05.2015 tarihli raporda mağdurede depresif uyum bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiğinin belirtilmesi ve aynı raporun sonuç bölümünde ise ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan bu bozukluğun iddia edildiği gibi cinsel istismara bağlı ortaya çıkabileceği; ancak bu psikiyatrik tablonun hile, şiddet veya zorlama olmaksızın mağdurun erken yaşta cinsel deneyim yaşamasına bağlı olabileceği gibi olay sonrası gelişen psikososyal stres ve çatışmalar nedeniyle de ortaya çıkabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağının mütalaa olunması karşısında, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanığın işlediği nitelikli cinsel istismar eyleminden mi yoksa sonraki süreçte gelişen psikososyal stres ve çatışmalardan mı kaynaklandığı hususunda şüphe oluştuğu ve şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re'sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.