Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.Özeti : Davacıların, Tunceli İli, Pülümür İlçesi, Kayırlar Köyündeki malvarlığıyla ilgili olarak uğradığı iddia olunan zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle 25.06.2012 günlü dilekçeyle yaptığı başvurunun; süresi içinde başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, davacıların 30.05.2007 tarihinden 25.06.2012 tarihine kadar olan malvarlığına ulaşamama nedeniyle meydana geldiğini iddia ettikleri zararları yönüyle yapılan başvuru süresinde olduğundan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, 25.06.2012 tarihinde yapılan başvurunun süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı hakkında. Temyiz Eden (Davacılar) : 1- …2- …Vekili : Av. …Karşı Taraf (Davalı) : Tunceli Valiliğiİstemin Özeti :Elazığ 2. İdare Mahkemesi'nin 20/06/2013 tarih ve E:2012/1744; K:2013/609 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.Danıştay Tetkik Hakimi : Ali Fuat DemirkolDüşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedirTÜRK MİLLETİ ADINAHüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce gereği görüşüldü: Dava; davacıların, Tunceli İli, Pülümür İlçesi, Kayırlar Köyündeki malvarlığıyla ilgili olarak uğradığı iddia olunan zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle 25.06.2012 günlü dilekçeyle yaptığı başvurunun; süresi içinde başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.Elazığ 2. İdare Mahkemesi'nce; 19.07.1987 tarihi ile 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1’inci, 3’üncü ve 4’üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle meydana gelen zararlar nedeniyle tazminat talebinde bulunma süresinin en son 30.05.2008 tarihi olduğu ve bu tarihten çok sonra 25.06.2012 tarihinde yapılan başvurunun süresinde olmadığı anlaşıldığından başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacılar tarafından usul ve hukuka aykırı olduğundan bahisle mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un “Başvurunun Süresi, Şekli, İncelenmesi ve Sonuçlandırılması” başlıklı 6.maddesinde “Zarar gören veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün içinde, her hâlde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde zararın gerçekleştiği veya zarar konusu olayın meydana geldiği il valiliğine başvurmaları hâlinde gerekli işlemlere başlanır. Bu sürelerden sonra yapılacak başvurular kabul edilmez. Bu Kanun kapsamındaki yaralanma ve sakatlanmalarda, yaralının hastaneye kabulünden hastaneden çıkışına kadar geçen süre, başvuru süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır.5233 sayılı Kanuna 5666 sayılı Kanunla eklenen geçici 4.maddede, 19.07.1987 tarihinden bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan olaylar için, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde en son 30.05.2008 tarihine kadar başvuru yapılabileceği düzenlenmiştir.Dava dosyasının incelenmesinden; davacılar tarafından Tunceli İli, Pülümür İlçesi, Kayırlar Köyündeki malvarlığına 1992 yılından başvuru tarihine kadar terör olayları nedeniyle ulaşılamadığından bahisle başvuruda bulunulduğu, davalı idarece başvurunun süresi içinde yapılmadığından bahisle reddedilmesi üzerine, söz konusu ret işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.5233 sayılı Kanun’un 6. maddesinde geçen bir yıllık başvuru süresinin 30.05.2007 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5666 sayılı Kanun ile 30.05.2008 tarihine kadar uzatıldığı, dolayısıyla 19.07.1987 tarihi ile 5666 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1’inci, 3’üncü ve 4’üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle meydana gelen zararlar nedeniyle en son 30.05.2008 tarihine kadar başvuruda bulunulabileceği, söz konusu süre kısıtlamasının sadece 30.05.2007 tarihinden önceki yıllara ilişkin zararlar yönüyle olduğu, 30.05.2007 tarihinden sonra malvarlığına ulaşamama nedeniyle meydana gelen zararlar için böyle bir kısıtlama bulunmadığı anlaşılmaktadır.İdare Mahkemesi'nce, davacılar tarafından en son 30.05.2008 tarihine kadar başvuruda bulunulması gerekirken 25.06.2012 tarihinde yapılan başvurunun süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacılar tarafından 25.06.2012 tarihinde yapılan başvuru ile 1992 yılından başvurunun yapıldığı 2012 yılına kadar malvarlığına ulaşılamama nedeniyle meydana gelen zararların talep edildiği, dolayısıyla 30.05.2007 tarihinden başvurunun yapıldığı 25.06.2012 tarihine kadar malvarlığına ulaşamama nedeniyle meydana gelen zararlar için her hangi bir süre kısıtlaması bulunmadığından başvurunun süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir.Öte yandan, 30.05.2007 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin zararlar için idarece; anılan yerleşim yerinin daha önce terör olayları nedeniyle boşaltılıp boşaltılmadığı, girişe yasak bölge ilan edilip edilmediği, köyün yerleşime açılıp açılmadığı, köye ulaşımın mümkün olup olmadığı, köyde ikamet eden/ ikamet etmek isteyen kişilerinin güvenliklerinin sağlanıp sağlanmadığı hususları açısından inceleme ve araştırma yapılması gerektiği, boşaltıldığının veya girişe yasak bölge ilan edildiğinin tespit edilmesi halinde malvarlığına ulaşamama nedeniyle meydana gelen zararların karşılanması gerekmektedir.Bu durumda; davacıların 30.05.2007 tarihinden 25.06.2012 tarihine kadar olan malvarlığına ulaşamama nedeniyle meydana geldiğini iddia ettikleri zararları yönüyle yapılan başvuru süresinde olduğundan dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, 25.06.2012 tarihinde yapılan başvurunun süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulü ile Elazığ 2. İdare Mahkemesi'nin 20/06/2013 tarih ve E:2012/1744; K:2013/609 sayılı kararının, bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.