Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 07.04.2009 tarih ve 2009/94 E. 2009/411 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 13.04.2010 gün ve 2010/180-2146 sayılı ilamı ile;(.... Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.16.12.1960 günlü ve 167 sayılı “Yer altı Suları Hakkında Kanun” un 1. Maddesi hükmünde, yer altı sularının devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, 4. Maddesi hükmünde ilan edilmiş yer altı suyu işletme sahaları içinde belge alınarak açılması gereken kuyuların sayısı, yerleri, derinlikleri ve diğer nitelikleriyle çekilecek su miktarının DSİ Genel Müdürlüğü tarafından belirleneceği, bu sahalarda kuyu açanların kuyu suyunun kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanabilecekleri açıklanmıştır.Yürürlükten kaldırılan 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 15 ve devam eden maddeleri hükümlerine göre, belediye sınırları içinde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek belediyelerin görevleri arasında sayılmış, 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 Sayılı Kanunla bu hizmetleri yürütmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı ayrı bir tüzel kişilik olarak İSKİ Genel Müdürlüğü kurulmuş, anılan Kanunun 2. maddesi hükmünde; su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütme ve bu konulardaki yetkileri kullanma, su ve kanalizasyon idaresinin görevleri arasında sayılmış, 23. Maddesinde de su ve kanalizasyon idaresine su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için tarifeler yapma, tarifelerin tespiti ve tahsilatla ilgili usul ve esasları belirlemek üzere yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir.İSKİ Genel Müdürlüğünce yayınlanan “Tarifeler Yönetmeliği” nin 7/2. maddesi hükmünde “yer altı ve yerüstü sularının sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için özel kişilerce satılması ve taşınmasının İSKİ'nin izin ve denetimine bağlı olduğu, bu işle iştigal edenlerden miktarı ve şekli İSKİ Yönetim Kurulunca belirlenen izin ve denetim bedeli alınacağı, bu amaçla su satanlara, taşıyanlara ve alanlara uygulanması gereken esasların, Genel Kurulca onaylanacak yönetmelik ile belirleneceği” açıklanmıştır. Anılan hüküm doğrultusunda “Yer altı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik” Genel Kurulca onaylanarak yürürlüğe sokulmuş, sözü edilen yönetmeliğin 2. Maddesi hükmünde, yer altı sularını sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için satanların “Sanayi Suyu Satış İzin Belgesi” almak zorunda oldukları, 9.4.a maddesi hükmünde de sanayi suyu satış izin belgesi olmayanların tespiti halinde, kaçak KSUB bedeli cezası tahakkuk ettirileceği belirtilmiştir.Somut olaya gelince; davacı taraf, davalının sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yaptığının tespit edildiğini, ilgili yönetmelik gereği tahakkuk ettirdikleri bedelin davalı tarafından bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalının çıkardığı yer altı suyunu kendi ihtiyacında kullanmadığı, satışını yaptığı, belediye sınırları içerisinde sanayi sularının dağıtım, denetim ve su satışının davacı idarenin görevine girdiği, Yer altı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmeliğin, usulüne uygun şekilde onaylanarak yürürlüğe sokulmuş olduğu gözetildiğinde, sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yapanların tespiti halinde, su ve kanalizasyon idarelerinin kaçak KSUB bedeli cezası tahakkuk ettirme hak ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Yasal düzenlemelere aykırı hüküm kurulamaz.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular göz önüne alınarak, dosya konusunda uzman bir bilirkişiye verilmeli, davalının anılan yönetmelik hükümleri doğrultusunda sorumlu tutulabileceği gerçek ceza miktarı, bir başka deyişle davacının gerçek alacak miktarının belirlenmesi için kapsamlı ve denetimine elverişli rapor alınmalı, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, eksik araştırma ve soruşturma ile yersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davanın ta-cirlerarası haksız fiilden kaynaklanan tazminat olarak nitelendirilmesine göre Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.05.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir
MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686
Esastan verilmiş bir ret kararı olduğundan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücreti verilmelidir
(...Davacı vekili, 24.12.2008 tarihli sözleşme ile davalının T. Markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirdiğini, davalıya ait taşınmaz üze-rinde 2021 yılına kadar lehlerine intifa hakkı verildiğini ve intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulunun bayilik sözleşmelerini 5 yıl il
Rehinle temin edilmiş alacağı için müvekkilleri hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatmasının yasaya aykırı olduğu
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi.Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?